“Birleşmiş Milletler tarafından 26 yıl önce takvimlere işlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için farkındalık yaratmak amacı ile çeşitli etkinliklere ve çalışmalara imza atılmaktadır. Günümüzde de süre gelen anlayış engellilerin hayatını kolaylaştırmanın, onların toplum içerisinde normal bir vatandaş statüsünde değer görmesinin en temel adımının tüm insanların nezdinde engellerin aklımızda yarattığımız ‘O yapamaz, o bu işi yürütemez’ anlayışının yıkılmasından geçtiğine inanmaktayım. Engelli bireylerin önüne koyulan tek engel toplum içerisinde yaratılan tabulardır. Uzuvları eksik ya da tam fark gözetmeksizin her bireyin topluma katkı sunabileceğini, pozitif yönde etki edebileceğini görmemiz, bunun bilincinde olmamız gerekmektedir.
ENGELİ OLMAK EKSİKLİK DEĞİLDİR
Engelli bir birey uzuvları tam olan bir birey ile aynı mesafeyi aynı sürede kat edebiliyorsa, aynı iş yerlerinde aynı statüde çalışabiliyorsa, aynı maaşı kazabiliyor, aynı toplumsal alanlarda rahatça oturabiliyorsa, toplumun kendi eksikliğini tamamladığını söyleyebiliriz. Engelli birey olmak bir eksiklik değildir, engelli bireyleri görmezden gelerek dışlamak ya da yeterince bu anlamda plan adımı almamak bir toplumun gerçek bir toplum olamayışının en büyük göstergesidir. Akıllardaki tabuların yıkılarak ve devlet politikalarının bu yönde belirlenerek topluma engelsiz bir hayatın mümkün olduğu anlayışının kazandırılması gerekliliğine inanıyorum”