Enerji şirketleri için rant yasası

CHP Kocaeli Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Tahsin Tarhan, “Ne Sayıştay ne Kamu İhale Kanunu. Yandaşa istediği gibi kaynak aktaracak iktidar”dedi.

TBMM’de Elektrik Piyasası Kanunu hakkında görüşmeler başladı. Kanun Teklifinin doğaya verdiği zararı devam ettirdiği ve vatandaşın enerji faturasını aşağı çeken bir mantığa sahi olmadığı gerçeğine dikkat çeken CHP Kocaeli Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Tahsin Tarhan sözlerine şu şekilde devam etti: Elektriğe % 32.3, doğalgaza % 34.7 zam yapıldı bu ülkede. TRT payı yerli yerinde. Faturadan vergi alıyor devlet. Kanun ise sadece şirketlere kolaylık getirmek, onların sorunları çözmek amacında. Bu yanlıştan dönülmeli.”

BİZ BU KANUNU NİYE KONUŞUYORUZ? 

Elektrik Piyasası Kanunu da son dönemde Mecliste görüşülen pek çok teklif gibi torba kanun mantığıyla hazırlanmış. Aynı anda 8 kanun değişiyor. Teklifin arka planında Varlık Fonu bünyesinde kurulan Maden Holding var. Tarhan’a göre “Varlık fonu zaten denetlenmiyor. MTA’nın elindeki maden ruhsatlarının Maden Holdinge devri ise an meselesi. Bu teklifin ilk amacı Enerji piyasasını Varlık Fonu için hazırlamak. Kısacası inşaatta, köprüde, otobanda, hastanede uygulanan yap-işlet-devret modelinin bir benzeri şimdi madencilik sektöründe olacak. Ne Sayıştay ne Kamu İhale Kanunu. Yandaşa istediği gibi kaynak aktaracak iktidar. Teklifin arkasındaki ikinci önemli neden ise Ağustos ve Eylül ayında 68 ilde ve 766 maden sahasında Yapılan altın ve gümüş maden ihaleleri. Teklif bu haliyle kanunlaşırsa ihalelerin alan firmaların ruhsat ve borç işleri kolaylaştırarak.”

DOĞA KATLİAMI 

Teklifin en sorunlu maddesi tüm çevre örgütlerinin şiddetle karşı çıktığı 6 ıncı madde. Madde maden alanı dışındaki arazilere geçici tesis kurulmasına izin veriyor. Böylelikle maden işletmesi ruhsat alanının dışına çıkabilecek. Doğayı sınırsızca yok etmenin yolunu açıyor 6 ıncı madde. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Tarhan’a göre, “6 ıncı madde sadece dağları, ovaları ve su havzalarını değil, aynı zamanda anayasanın açıkça koruduğu özel mülkiyet hakkını da tehdit ediyor. Kanunun 13 üncü maddesi de en az 6 ıncı madde kadar sorunlu. İlk defa 2016’da düzenlenen lastik yakma yine mevzuatın parçası. Yani lastik yakarak elektrik üretme biyokütle tanımı ve teşvik kapsamı içinde. Son 3-4 yılda lastik yakan tesis sayısı 52’den 188’e çıktı. Lastiğe teşvik yeterli değilmiş gibi bu sefer de çöp için teşvik geliyor. Belediye çöpünden elektrik üreten firmalar da biyokütle kapsamında teşvikten yararlanacak. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyorum. Lastik ve çöp yakmaya teşvik doğru mu? Doğaya zarar vermenin sınırı yok mu?

ÇÖPE ATILAN KAMU İHALE KANUNU

Kanun Teklifi sadece doğaya ve vatandaşlara değil aynı zamanda kamu maliyesine de zarar. Yurtdışındaki kamu enerji şirketleri Türkiye’ye getiriliyor. Bu şirketlerin devri sırasında vergi kaybı ihtimali var. Ayrıca bahsi geçen şirketler Kamu İhale Kanuna, Sayıştay ve TBMM denetimine tabii değil. Tarhan’a göre, “Asıl üzücü olan husus doğal gaz ithalatı ve BOTAŞ’la ilgili düzenlemelerde. Avrupa’nın 120 dolara satın aldığı doğalgazı biz 200-250 dolar arasında alıyoruz. Doğalgaza tam olarak ne kadar para ödendiğini bilmiyoruz. Çünkü açıklamıyor, halktan bilgi saklıyor iktidar. Üstelik Varlık Fonuna devredildikten sonra BOTAŞ zararı 5 milyar 600 milyona ulaştı. Sanki bu zarar ve borç yetmiyormuş gibi tüm doğal gaz ihaleleri ve BOTAŞ’ın tüm ihaleleri Kamu İhale Kanunu dışarısına çıkıyor. Bu yeni yetkiye dayanarak çok uzun süreli sözleşmeler yapıp devletin kaynağını istediği gibi kullanabilir BOTAŞ. Dur demek zorundayız bu gidişe. İhaleleri denetimden kaçırmaya ve kamunun parasını keyfi bir şekilde harcamaya kimsenin hakkı yok.”  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri