Darbenin sözcüğü bile ürkütücü geliyor bana.
Bunun nedeni ise 12 Eylül askeri darbe dönemini yaşamış olmamdan kaynaklanıyor.
Demek ki bu ülkede bazıları hala darbelerin çözüm olabileceğini düşünüyor.
Hem de yaşanan onca deneyimden sonra görünen o ki, geçmişten ders çıkartılmamış.
Oysa darbeler çözüm değildir.
Tek çözüm demokrasidir!
Bu ülkeye yapılabilecek en büyük iyilik hukuk devletini ve özgürlükleri geliştirmektir.
Peki biz geleceğimizi nasıl şekillendireceğiz.
Darbe girişimleri ile özgürlükleri sınırlandırarak hukuk devletini ortadan kaldırarak eğitim kalitesini düşürerek, beyin göçünü hızlandırarak nasıl bir gelecek kurulur.
Askerin büyük çoğunluğu darbeden yana olmadığını bir kez daha gördük.
Buna karşılık sokaklardaki manzara konusunda iyi bir sınav verdiğimiz söylenemez.
Hani insan daha önce hiç darbe yaşamasa darbenin böyle orta oyunu gibi birşey olduğuna inanabilir.
Bir yanda devlet televizyonundan darbecilerin bildirileri okunuyor.
Diğer taraftan CNN Türk’ten Cumhurbaşkanı telefonla canlı yayına bağlanıyor.
Biranda sokaklar “Allahuekber” nidaları ile ellerinde Türk bayrakları ve sopalarla yürüyen kalabalıklar sokaklara, caddelere doluyor .
Hiç bir darbe döneminde sokağa adım atmamış bu kalabalık demokrasi talebi içermeyen sloganlar atmaya başladı.
Kısa zaman önce “en büyük asker bizim asker!”sloganları arasında Güneydoğu’ya ve ülkenin her hangi bir köşesine gönderdikleri askerleri teslim oldukları halde linç girişiminde bulunuyor.
Bu öfkeli kalabalığın çok fazla demokrasi talebi olduğu kanısında değilim.
Cumartesi akşamı, Gebze Kent Meydanı’na toplanan kalabalığı uzun süre izledim.
Atılan sloganlar içerisinde demokrasi ve darbe karşıtlığı konusunda tek bir kelime yoktu.
Artık bu saatten sonra bu ülkenin siyasetçisi, aklı selim insanı demokrasi konusunda ortak konsesüs sağlamalı.
Aksi halde yarın daha büyük sıkıntılarla karşılaştığımız zaman bu kadar şanslı olmayabiliriz.
Darbecilere karşı oluşan tepkileri fırsat bilen çevreler özgürlükleri budamaya kalkışmasın.
Bazı internet siteleri kapatıldı, bu internet sitelerinin yöneticileri arasında Balyoz, Ergenekon soruşturmasında uzun süre cezaevinde kalan gazeteciler de bulunmakta.
Ara dönemleri fırsat bilenler, hukuk kurallarının dışına çıkmamalı.
Çünkü hukuk hepimize günü geldiğinde lazım oluyor.
Aksi halde herkes kendi hukukunu uygulamaya kalkışırsa felaket o zaman başlar.
Hukuk devletine yeniden işlerlik kazandırmak hepimiz ortak amacı olmalı.
Haftasonu ülkenin dört bir yanında yaşanan görüntüler olumlu olduğu kadar kötü manzaralar ortaya koydu.
Bu tabloyu bir daha asla yaşamak istemiyoruz.
Bunun da yolu demokrasinin ve özgürlüklerin önünü açmaktan geçiyor.