Emekliler ve iş cinayetleri

 

 

Her ikisi arasında nasıl bir bağlantı kurdun, diyeceksiniz. Nasıl kurmayayım ki ? Emekli olanlar, aldıkları maaşla geçinemeyince yeniden iş bulup çalışmaya başlıyor ve maalesef bu dönemdeki çalışma sırasında iş cinayetlerinin kurbanı olmaktan kurtulamıyor.

Televizyonların 4 Haziran’daki ana haber bültenlerinde yer alan bir haber, Türkiye’de emeklilerin içinde bulundukları durumu gözler önüne seriyordu. Edirne Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü’nden bir yıl önce emekli olan ve maaşı yetmediği için çalışmak zorunda kalan Hasan Pala’nın, tadilatını yapmaya çalıştığı 7 katlı binanın çatısından düşerek hayatını kaybettiği haber oldu.

Bu haber, emekliliğinde bir nebze olsun rahat etme hayali kuran tüm çalışanları yakından ilgilendiriyor. Çünkü, Hasan Pala, geçimini sağlamasına yetecek oranda emekli maaşı alamadığı için 55 yaşında bir iş cinayeti sonucu yaşamını yitirmişti.

Emeklilerin geçinemedikleri için yeniden çalışmak zorunda kalmaları ve iş cinayetlerine kurban gitmelerinin nedeni, emeklileri yük olarak gören ve uyguladıkları ekonomik ve sosyal politikalarla onları muhtaç duruma düşüren hükümetlerdir.

Her şeyi para ile ölçen ve temsil ettikleri sermayeye kaynak aktarıp, onlara sağladıkları rantı paylaşmaktan başka düşüncesi olmayan bu anlayış sahiplerinin nazarında insan hayatının hiçbir önemi yoktur.

Anımsayın Soma’daki madencilerin ölümünü…

Hayatını kaybeden 301 madencinin kaçının emekli olduğunu sır gibi sakladılar kamuoyundan. Halbuki maden ocağının resmi sahibi olan, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile çalışan emeklilerden Sosyal Güvenlik Destek primi tahsil eden Sosyal Güvenlik Kurumu, ölen işçilerin kimlikleri ile ilgili kamuoyunu aydınlatıcı açıklamalar yamakla yükümlüdürler.

Bütün bunlar, Hasan Pala’nın iş cinayetine kurban giden ilk emekli olmadığını, sistem böyle devam ettiği sürece son emekli de olmayacağını göstermektedir.

Özellikle 1980’lerden bu yana, ülkeyi yöneten yeni liberal anlayış sahipleri, içinde milyonlarca emeklinin de bulunduğu emeği ile yaşayan tüm kesimleri mağdur eden politikaları uyguladılar. Türkiye insanını kuralsız, güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerine mahkum ettiler. Ülkeyi ucuz işgücü cenneti haline getirdiler.

Mevcut sorunlara (çalışma hayatı ve emeklilerle ilgili) çözüm bulması gereken hükümet,  bu güne kadar konuya kulaklarını kapattı ve gereğini yapmadı. Bu gün de yapacağını sanmıyorum. Ama, bir kez daha anımsatmayı yurttaşlık görevi olarak yerine getiriyorum.

Yurttaşların hayatına mal olan politika ve uygulamaları öncelikli olarak gözden geçirip, emeklilerin hak ettikleri insanca yaşama olanaklarına sahip olmaları için gerekeni yapın.

Unutmayın ki, sizin de içinde bulunduğunuz bu toplamın yaşam çizgisi çok uzun değil.