Emekçi mühendisler

 

Emekçilere karşı suç işlemekten çekinmeyen sermaye düzeni, yine kentsel yaşamı doğru ve pozitif biçimde sürdürmek isteyenlere karşı da acımasız tavrını sürdürüyor. Sermaye için, karşılarındaki gücün işçi, mühendis, doktor ya da başka bir meslek mensubu olması önemli değil.

Karşı duruş örgütlemeye çalışan çevreci, kent savunmacısı ya da diğer isimler altında toplanan inisiyatifler, bir toplamı temsil ediyor. Gelecek konusundaki kaygılarını paylaşan bu toplam, sorunun birinci derecede muhatabı olan emekçi karakterli kent halkının yeterli çıkışı sağlayamamasından dolayı da kaygılı.

Bu duruma son olarak işaret eden, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu oldu. Bu işaret ediş, aslında emekçi karakterdeki mühendis ve mimarlar adına yapılıyordu. İzlediğim toplantıda Dubai Port, MİA ve Amonyak tankı projeleri üzerinden “Kent suçları’’ konulu toplantıda konuşan Muhcu, açıkça ‘’kent suçları işleniyor” dedi.

Doğruydu, yatırımcılar suç işliyor, ilgili ve duyarlı kamuoyu da karşı çıkıp hukuk savaşı veriyordu. Muhçu, kent halkına karşı işlenen suçlar kapsamındaki projeler Dubai Port ve Merkezi İş Alanı planları ve amonyak tankı hakkındaki görüşlerini şöyle özetliyordu: “Açılan davalarda yürütmeyi durdurma ve iptal kararları var. GÜBRETAŞ ile ilgili yargı süreçleri devam ediyor. Yatırımcılar ve destekleyen idare yargı kararlarını yerine getirmemeyi meziyet olarak kabul ediyor. Bu olay hukuk temel prensipleri ve anayasaya göre suçtur. İdare açık bir suç işlemeye devam etmektedir. Yargı sürecinde yatırımın gerçekleşmesi ÇED’in kendi anlamını yitirdiğini göstermektedir. ÇED kamu değil özel yararı amaçlayan raporlara dönüştürüldü. Sipariş ÇED raporları hazırlanmaktadır.”

Görüldüğü üzere, emekçi kentindeki suçlar ORGANİZE…

Bu arada, kent suçlarına karşı suskun kalmayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), torba yasa ile mesleklerinin niteliksizleştirilmesi ve TMMOB’nin işlevsizleştirilmek istenmesine karşı direnişi sürdürüyor.

Bu durumu tersine çevirmek için var gücünü alan mücadelesine aktaran TMMOB’nin bu kentteki örgütlenmesini sürükleyen İl Koordinasyon Kurulu, sürekli basın açıklamaları yapıp konuya olan duyarlılığı diri tutmaya çalışıyor.

AKP, odaları etkisiz kılmak için çeşitli tasarılar hazırladı ve doğal varlıkların talan edilmesine yönelik rant oluşturdu. Torba yasanın amacının “kamuya ve halka ait varlıklara el konulması ve arazi-mülkiye düzenlemeleri üzerinden iktidarın denetimindeki inşaat sektörünün bir rant alanı olarak biçimlendirilmesi” olduğu artık herkes tarafından biliniyor.

İşte bu talana karşı durmak için halkla birlikte mücadelede kararlı olan TMMOB etkisizleştirilmek isteniyor. Ama, yağma yok, mühendis ve mimarların dediği gibi ‘’TMMOB SUSMADI, SUSMAYACAK’’…

Susturucu gücün daha saldırgan olması halinde yaşanacakları da şimdiden kestirmek olası değil…

TMMOB üyeleri, diğer duyarlı tüm yurttaşlarla birlikte, emekçi kentinde işlenen SUÇLAR karşısındaki duruşunu daha net ve etkin noktaya taşıyor.

Bu gelişme umut vericidir. SUÇ işleyenlerin telaşlanmasına yeter de artar bile…