EKONOMİ DEDİKLERİ

Fatoş Özut Kırtay

Kırmızı ibikli küçük tavuk, gezinirken buğday tanesi bulur. Buğdayı tarlaya ekmek için diğer hayvanlardan yardım ister.

Ördek, "sen buğdayı boş ver, sana kahve tohumu satayım, acayip para kazanırsın, istediğin kadar kahve alırsın "der.

Domuz; " sen buğday yerine kahve ek, nasıl satarım diye düşünme ben senin adına pazarlarım " der.

Fare, "buğdayla uğraşma, kahve ekebilmen için istediğin kadar borç veririm, ufak ufak ödersin " diye akıl verir.

Kırmızı ibikli küçük tavuğun aklına yatar.

Ama " kahve üretiminden anlamam ki, nasıl büyür? " diye sorar.

Ördek, "sana gübre satayım, çok çabuk büyür" der.

Domuz, " böceklerden korumak için ilaç da satarım " diye seslenir.

Kırmızı ibikli tavuk arkadaşlarını dinler ve kahve eker.

Hasat vakti gelir.

"Şimdi ben ne yapacağım bu kahveyi? " diye sorar.

Ördek, " paketlemek için benim fabrikama getirebilirsin" diye akıl verir.

Domuz, " kusura bakma, herkes kahve ekti, kahve fiyatları acayip düştü, senin kahve artık beş para etmez " diye seslenir.

Fare, "borcunu öde artık " der!

Tavuk, ibiğini kaptırdığını fark edince, " aç kaldım, ekmek verecek yok mu? " diye ağlamaya başlar.

Ördek, " ekmek kolay da alacak paran var mı? " diye sorar.

Domuz,  " herkes kahve ekti, buğday karaborsaya düştü. Kusura bakma, istersen ekmek yapman için sana ithal buğday tohumu satayım " der .

Fare ise avukatıyla gelir , " borcuna karşılık tarlanı haczetmek zorundayım, uslu bir tavuk olursan, tarlamda yevmiyeyle çalışıp buğday yetiştirmene izin veririm" diye gözdağı verir.

Şimdilerde kırmızı ibikli küçük tavuk, eskiden kendine ait olan tarlada ırgat olarak çalışıyormuş.

Yevmiyeyi almaya gittiğinde, ördek, fare ve domuzun aslında yıllardır aynı şirketin ortağı olduğunu öğrenmiş.

Böyledir bu işler.

Dünyanın en bereketli topraklarına sahip olan , kendi kendine yeten, dört mevsimi yaşayan toprakları olan mucizevi ülkeler, gün olur kırmızı ibikli küçük tavuğa çevrili verilir.

Ha unutmadan alt yazı geçeyim,  ne yazık ki bizim ülkemizde , dışarıdan değil içeriden büyük mesele...

Anlayana sivrisinek saz...

Atalarımızın sözü misali, Dimyat'a pirince gideyim derken , bir bakmışsın eldeki bulgurdan olmuşsun.

Dımdızlak, aç biilaç kalırsın ortada. 

Velhasıl kelam;  elindekinin değerini bil, emek ver ve   emeğine sahip çık.

Bu dünya, kötücül kurnazların aptal kötücülleri kullanarak, dürüst iyicilleri yok etmesi düzeniyle dönüyor.

Bir ve gerçek birlik olmanın gerçek anlamını hemen anlamamız, sahip çıkmamız gerekliliğini anlamamız temennisiyle...

İyi haftalar... 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.