Şiddet, her zaman tüm toplumlarda yaşanan bir olgudur. Kendini “güçlü” hissedenin, kendinden “zayıf”gördüğü üzerinde tahakküm kurmasına dayanır. Bu yönüyle, psikolojik, ekonomik ya da fiziksel olabilir, ancak her zaman “zayıf” olana, böyle “algılanana” yönelir. Dolayısıyla, şiddetin “mağduru” toplumsal olarak “zayıf” hale getirilendir.
Bu çerçeveden baktığımızda, kadın cinayetlerinin AKP hükümeti döneminde yüzde 1400 artmış olması bize önemli bir ipucu vermektedir. AKP, Türkiye’de kadını zayıf hale getirmiş ve şiddetin mağduru kadın olmuştur.
Özellikle Gericilik toplumsal yaşamda giderek daha fazla belirleyici kılınmakta, kadınların aile içi ilişkilerdeki rol ve tutumları, toplumsal yaşama katılımları, eğitim hakkına ulaşmaları ve çalışma yaşamına girmeleri, ''geleneksel'' değerlerin izin verdiği sınırlara çekilmeye çalışılmaktadır.
Çalışma yaşamında, güvencesizlik ve örgütsüzlük anlamına gelen esnek ve yarı-zamanlı çalışmanın yaygınlaşması hatta en yaygın çalışma biçimi haline getirilmesi hedeflenmektedir. “Kadının yerini evi” olarak gören gerici yaklaşımla da gayet uyumlu olan bu uygulamalar, kadın açısından güvencesiz ve niteliksiz bir iş yaşamı anlamına gelmektedir.
Milli Eğitim Şurasında kız ve erkek öğrencilerin ayrı okullarda eğitim alması gündem edilmektedir. AKP tarafından şekillendirilen yargı kurullarında, “iş yükünü hafifletmek” bahanesiyle, kadının tecavüzcüsüyle evlendirilmesi önerilebilmektedir. hatta AKP’li aile danışmanları çok eşliliği, kadınlar açısından “olumlu” ve “güvenli” bir evlilik biçimi olarak tanımlakla kalmayıp arkadaşlarına kocalarını önerdiklerini bildiren açıklamalar yapmaktadır.
Muhafazakarlığın alıp başını gittiği bu iki yüzlü ortamda, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz vakalarına yaşamın her alanında Gericiliğin ağırlığının artması eşlik ediyor.Ocak ayında; Öldürülen kadın sayısı: 28, Yaralanan kadın sayısı: 38, Tecavüze uğrayan kadın sayısı: 9, Fuhuşa uğrayan kadın sayısı: 31, Tacize uğrayan kadın sayısı: 16, Şubat ayında; Öldürülen kadın sayısı: 24, Yaralanan kadın sayısı: 17, Kadın intiharları: 8'dir.
Sigortasız, sendikasız ve hatta çoğu zaman ücret almadan çalışan, evinden dışarıya çıkmasına izin verilmeyen, kadın olduğu için daha az ücret alan, evinde eşinden ailesinden şiddet gören kadınlar için bu düzen umut vaat etmiyor. Kadınların özgürleşmesi için tek seçenek örgütlenmekten ve bu düzene karşı mücadele etmekten geçiyor.