Prof. Dr. Semih Akı şu bilgileri verdi:
Kadınlarda menopoz sonrasında östrojende azalma, yaşla beraber gelişen bazı olumsuz faktörler, kıkırdağın daha çabuk yıpranmasına neden olurken; diğer taraftan kilonun fazlalaşması da eklemlere binen yükü artırıyor. Osteoartrit boyun, bel, kalça, diz, el bileği, ayak bileği ve el parmakları gibi çok sayıda bölgeyi tutuyor. Görülme sıklığı yaşa, cinsiyete ve ırka göre değişiyor. Örneğin, kalça ve diz osteoartriti 65 yaş üstünde daha sık görülüyor. Özellikle 45 yaşın üstünde sıklığının arttığını söyleyebiliriz. Diz osteoartriti ise 45 yaş altında erkeklerde daha sık karşımıza çıkıyor.
Eklem kireçlenmesi başlangıçtan itibaren hastayı sınırlandırıyor
Osteoartritin ilk evresinde kıkırdakta şişme ve ödem meydana geliyor. Vücut bunlara tepki olarak iyileştirici hücreleri harekete geçiriyor fakat bu hücrelerle birlikte kıkırdağı yıpratıcı bazı maddelerin de salımını yapıyor. Hastalığın son evresinde ise kıkırdak iyice eriyerek inceliyor ve eklem aralığı daralıyor. Başlangıç evresinden itibaren bu durum, hastayı sınırlandırıcı bazı şikayetleri de beraberinde getiriyor. Son evrede kıkırdak eridiği, inceldiği için eklem aralığında yapışma ve daralmalar yeni kemik parçalarının da oluşmasına neden olarak sıkıntıları artırıyor. Bir kişinin vücudunda bir yerde osteoartritin olması, farklı bölgelerde de olabileceği olasılığını güçlendiriyor. Bu, kişinin osteoartrite yatkınlığını gösteren bir durum ve oradaki mekanik yapıyı bozduğu için zincir şeklinde dizdeki osteoratrit, kalçayı ve beli de etkiliyor. Eklem aralığı değiştiği için, ağırlık merkezi de değişerek duruş bozukluğu ortaya çıkıyor.
Tedavide egzersiz ve fizik tedavi önemli
Tedavide en önemli nokta, hastanın şikayetlerini mümkün olduğunca azaltmak. Günümüzde hastanın ağrı şikayetleri, ağrısını baskılamaya yönelik tedavilerle, ilaçla ya da fizik tedaviyle giderilebiliyor. Ağrıyla birlikte hasta oturup kalkamıyor, günlük aktivitelerini daha yavaş ve zor yapar hale geliyor. Bu nedenle ağrıyı azaltırken ya da yok ederken, hastanın günlük hayatını da daha düzenli devam ettirebilmesi için özellikle eklem açıklığını, kas gücünü artırmaya yönelik egzersiz ve fizik tedavi programları uygulanması önemli. Özellikle eklem açıklığını korumaya yönelik egzersizler tedavinin olmazsa olmazı. Eklemlerde kısıtlılık varsa germe egzersizleri, kısıtlılık yoksa da açıklığı korumaya yönelik egzersizler yapılmalı. Osteoartrit ömür boyu süren bir hastalık olduğu için ilaç tedavisinin uzun süre kullanılması tercih edilmemeli. Daha ziyade hastanın ağrısının, kısıtlılığının yoğun olduğu dönemlerde daha yoğun bir tedavi uygulamak, onun dışındaki dönemlerde ise egzersizle tedavi etmek daha doğru bir yaklaşım.
Egzersiz hastalığın ilerlemesini engelliyor
Egzersiz, bu hastalığın ilerlemesini engelliyor. Kullanılan fizik tedavinin, dokuları iyileştirici ve ödem giderici etkisi var. Damar genişlemesi sağlanıp bölgedeki kanlanma artıyor. Böylelikle bölgeye giden besin miktarında da artış oluyor. Tedaviden alınan sonuç her hastada değişebiliyor. Ağrı nedeniyle kaslarda güçsüzlük varsa kas güçlendirici egzersizler uygulanabiliyor. Çünkü kas güçlendirici egzersizler sayesinde kemiğe binen yükün miktarı azaltılabiliyor. Öte yandan kimi vakalarda baston, parmak ve bilek için atel, bel için korse yardımıyla hastanın günlük hayatını daha konforlu bir şekilde geçirmesi sağlanıyor.
Kişinin kilosundaki 5 kiloluk bir artış osteoartrit riskini yüzde 36 artırıyor
Çok ilerlemiş vakalarda tercih edilen tedavi seçeneği ise cerrahi işlemle ekleme protez uygulaması yapmak. Ancak protezlerin dayanma süreleri kısıtlı olduğundan, cerrahi işlem mümkün olan en ileri yaşa ertelenmeli. Böylece hastanın iki defa ameliyat olmasının da önüne geçilmiş oluyor.
Eklem kireçlenmesinden (osteoartrit) korunmanın yolları
- Kilonuzu azaltın
- Tekrarlayan travmalardan uzak durun
- Dikkatli hareket edin ve bilinçli davranın
- Mümkün olduğunca çömelmeyin, eğilmeyin, ani hareket etmeyin
- Uzun süre aynı pozisyonda kalmayın
- Düzenli egzersiz yapın
Fizik tedavinin avantajları
- Eklem fonksiyonlarınızı korur.
- Kas gücünüzü korur ve mobilizasyonu sağlar.
- Eşlik eden hastalıkların tanı ve tedavisine yardımcı olur.
- Ağrınızı ve diğer belirtileri kontrol altına alır.