Eğitim Sen Gebze Şube Başkanı . Doç. Dr. Savaş Karabulut, eğitim ve öğrenim almak yerine, yoksul olduğu için çalıştırılmak zorunda bırakılan çocukların iş cinayetlerine kurban edilmeye devam ettiğini belirterek, ‘’Çocuk işçilik derhal yasaklanmalı, çocuklarımızın temel anayasal hakları korunmalı, demokratik hakları güvence altına alınarak, ölüme değil, yaşama tutunmaları sağlanmalıdır.’’dedi.
Eğitim Sen Gebze Şube Başkanı Karabulut’un açıklaması şöyle:
‘’Eğitim Kurumlarında eğitim ve öğrenim almak yerine, yoksul olduğu için çalıştırılmak zorunda bırakılan çocuklarımız iş cinayetlerine kurban edilmeye devam ediyor!
Eğitim Kurumlarında nitelikli, bilimsel eğitim görmesi gereken bir çocuğumuz daha, en temel Anayasal hakkı olan Eğitim ve Öğrenim hakkı yerine getirilmediğinden, yani anayasal hakkı korunmadığından, iş cinayeti sonucunda hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 5510 sayılı Kanunda açıkça belirtildiği üzere işyerinde meydana gelen her kaza iş kazası olup, çocuk işçi Ömer Girgin ise bu kazanın son çocuk işçi kurbanı olmuştur.
YOKSUL OLAN BİR ÇOCUĞUN ANAYASAL HAKKINI KİM KORUYACAK?
Anayasa madde 42'de "Devlet, maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır" yazdığı halde, Ömer'in Anayasal hakkı neden korunmadığına cevap verecek bir iktidar mensubunun kamuoyunu bilgilendirmesi için göreve davet ediyoruz! Maddi imkânı olmayan yani yoksul olan bir çocuğun Anayasal hakkını kim koruyacak? Neden bir çocuğun maddi imkanı olamayacağı Anayasa’da yazılmıştır?. Anayasa'nın eşitlik ilkesiyle çelişen bu yoksunluk, tek serveti çocuğu olan yoksul aileleri bulmaktadır?
Çocuk işçiliğinin en temel nedeni ailesinin yani dolayısıyla kendisinin yoksul olmasıdır. Anayasa'da tanımlandığı üzere; Devlet neden maddi imkânı olmayan ve yoksul olduğu için çalışmak zorunda kalan Ömer Girgin'e sahip çıkmamıştır?
ÖMER GİRGİN’İ KİM YAKTI?
Girgin, Kocaeli Körfez ilçesinde işyerinde sobayı yakmak için dökülen tinerin parlaması sonucu ağır yaralanmış ve 11 gün süren tedavisinde yaşama tutunamayarak, hayatını kaybetmiştir. Siyasi iktidarların görmezden geldiği ve sermayenin kar hırsı ve almadığı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle ucuz işgücü olarak sömürdüğü çocuk işçi Ömer Girgin okulda eğitim alması ve bahçesinde top oynaması gerekirken, eline verilmemesi gereken veya yapmaması gereken bir iş yaptırılarak, ölüme gönderilmiştir. Elinde tiner değil; kalem, defter ve kitap olması gereken ve bahçesinde top oynaması gereken bu çocuğumuzu kim yakmıştır?. Anayasayı işletmeyenler mi?, patronu mu? Yoksa, her sene en az 60 çocuğu katleden yeni liberal politikaları daha sert uygulamaya yemin eden sermaye düzeni mi?
İSİG meclisi raporlarına göre her sene iş cinayetine kurban edilen çocuk ve genç işçi sayısı ortalaması 65 dolayındadır. Yani çocuk işçilerin iş cinayetleri sonucu hayatı kaybetmesi rutin bir sürece bırakılmış ve hayatlarını kaybetmesi normal karşılanır bir hale getirilmiştir.
ÇOCUK İŞÇİLİK DERHAL YASAKLANMALI
Biz, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Eğitim Sen Gebze Şube Yürütme Kurulu olarak; çocuklarımız ve gençlerimizin en temel Anayasal hakkı olan okullarında eğitim ve öğrenim görerek, bahçelerinde top oynayıp, koşturarak hayata rengârenk bakmalarını istiyoruz. Anayasal hakkı çiğnenen, yoksul oldukları için çalışmak zorunda bırakılan ve alınmayan önlemlerden dolayı hayatını kaybeden çocuklarımızın olmasını asla kabul etmiyoruz. 2018 yılı ‘çocuk işçilikle mücadele yılı’ ilan edilmiş ancak mücadele sadece kâğıtlara yazılıp, arşive kaldırılan bir belge olmaktan ileriye gidememiştir. Çocuk işçilik derhal yasaklanmalı, çocuklarımızın temel anayasal hakları korunmalı, demokratik hakları güvence altına alınarak, ölüme değil, yaşama tutunmaları sağlanmalıdır.’’
HABER MERKEZİ