Eğitim-İş Kocaeli 2Nolu Şube Başkanı Bülent Metin yaptığı açıklamada, “Eğitim alanında emeğin onurunu en hiçe sayan uygulama olan ücretli öğretmenlik sistemini yargıya taşıdık. Eğitim-İş olarak ücretli öğretmenlik adı altında öğretmene asgari ücretin çok çok altında ve değişken bir geliri reva gören, raporlu hasta olduğunda bile ücretli resmi izin mekanizmasını işletmeyen, yani devlet eliyle kaçak işçi çalıştıran Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı bir hukuk savaşı başlattık. Hem bu kayıtsız istihdam ve kaçak işçiliğin tespiti için SGK’ya ihbarda hem de bu hukuksuzluğun ve emek sömürüsünün faili olan MEB hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. İhbar ve suç duyurumuzun amacı 90 bine yakın öğretmeni bu yolla insani olmayan bir gelire mahkûm eden Milli Eğitim Bakanlığı’nın yukarıda saydığımız hukuk ve uluslararası hukuki anlaşma maddelerini çiğneyerek TCK 257’ye göre görevi kötüye kullandığının tespit edilip, durdurulmasını sağlamaktır.
KABUL EDİLEMEZ
Bilindiği üzere bugün ücretli öğretmenlere bir ders saati için 28.01 TL ödeme yapılmaktadır. Haftalık 30 saatten ayda toplamda 120 saat derse girebilen bir ücretli öğretmenin eline aylık yaklaşık 3.360,64 TL geçmektedir. Ancak ücretli öğretmenlerin büyük bir kısmı haftalık ders saatini dolduramamakta ve bu ücretin dahi altında bir ücretle çalışmaktadır. Açlık sınırının 5000 TL’ye dayandığı, asgari ücretin 4253 TL olduğu bir dönemde, MEB’in ücretli öğretmenliği kalıcı bir istihdam modeli olarak görmesi kabul edilemez. Üstelik İktidar ücretli öğretmenleri kadroya almak bir yana dursun, 2018’de açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu’nda ücretli öğretmenlerin ücretlerinin yüzde 100 arttırılacağı vaadini de gerçekleştirmemiştir.
“BU HAKKIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAKTIR”
Yani bugün bir merdiven altındaki imalathanede bile kayıtsız işçi gördüğünde ceza kesen hatta o işletmeyi kapatan devlet, şimdi MEB eliyle eğitimi kaçak işçiliğin alanı haline getirmektedir. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Ücretli öğretmenlik hukuka, insanlığa ve çağın kazanımlarına aykırıdır. Ücretli öğretmenlik, mesleğimizin itibarına ve emeğin onuruna hakarettir. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; öğretmen öğretmendir ve her meslekte olduğu gibi öğretmen için de kadrolu, güvenceli bir istihdam, MEB’in sandığı gibi lütuf değil Anayasal bir haktır. Bilinsin ki eğitim alanındaki emek sömürüsünün her zaman karşısında duran Eğitim-İş, bu hakkın peşini bırakmayacaktır!” dedi.
Haber: Ahmet Zeki AYAR