Şöyle çevreye bakıyorum, olup bitenden rahatsızlık duyan insan sayısı ne kadar fazlaymış.
Vay efendim ciddi bir trafik sorunu varmış, yok efendim yaya kaldırımlarında yürüyemiyoruz.
Bunun gibi onlarca hatta yüzlerce sızlanma, ağlama, mırıldanma konusunu duymak mümkün.
Ekonomik konular üzerine konuşmak istemiyorum.
Peki neden ve niçin bu sorunlar çözülemiyor.
Bunun suçlusu kim diye sorsan akla ilk gelen şikayet yerel yönetimler olur.
Bence külliyen hayır!
Bu sorunların en büyük suçlusu aynı zamanda sorumlusu biziz...
Bunun en somut örneği sabahleyin kalkın bulunduğunuz sokağın girişine girilmez levhası asın o sokağı hergün kullanan vatandaş hiç bir tepki göstermeden yolunu değiştirir.
Merak edip de bu tabela neden buraya konulduğunu sormaz.
Taki asılan yasaktır tabelası kendiliğinden oradan kalkana kadar hiç kimse ses çıkartmaz.
Bizim toplum yapımız gücü ve güçlüyü sever.
Kimi insan makamı sever kimisi yağlama yıkama işlerinden hoşlanır.
Sonrası bildiğiniz gibi...
Herkes nabza göre şerbet vermeyi çok iyi bilir.
Gemisini yüzdüren kaptan sözü boşuna söylenmemiş.
Sokakta kimsenin güvenliği kalmadı denebilir.
Hergün yüzlerce, binlerce insanın gözü önünde ters yönde giden araçlar hiç kimseyi rahatsız etmez.
Bunun en somut örneği Hükümet Caddesi üzerinde ters yönde seyreden araçlardır.
Bu konu üzerinde neden çok duruyorum.
Eğer yasalara göre suç olan uygulamalar karşısında görmezden gelinirse gün gelir herkes kendi hukukunu uygulamak ister.
Tabi ki, bunun ismi hukuk devleti olmaz.
Gelelim Anibal Kavşağı’nın durumuna;
İnşaat çok yavaş gidiyor.
Eğer böyle devam ederse durumumuz hiç iyi değil.
Bu kentte bir iktidar var ancak muhalefettin suskunluğu anlaşılır gibi değil.
Gebze’nin GOSB Kavşağı konusu Anibal Kavşağı kadar sorunludur.
Çünkü hergün binlerce insan işe gidiş geliş saatlerinde yaşadıkları sıkıntıyı yakınen biliyoruz.
Şehir içerisinde yanlış park eden araçlar bir yerden bir başka yere taşınması sürüyor.
Peki insanlara araçlarını park edecek yer gösterilebiliyor muyuz?
Anlayacağınız insanlar belli bir yere kadar umursamaz olabilir.
Çok fazla sessizlik iyi değil.
Ben fazla sessizlikten her zaman ürkerim.