Uz. Dr. Sibel Akbaş “Palyatif bakım, Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre yaşamı tehdit eden bir hastalıkla yüz yüze kalan hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik bir yaklaşım olup fiziksel, psikososyal ve manevi problemlerin erken tespit ve tedavisini hedefler.” dedi.
KRONİK HASTALIK
Palyatif bakımın temel bileşenlerinden birisinin de semptom yönetimi olduğunu vurgulayan Dr. Akbaş “Ağrı, nefes darlığı, bulantı, depresyon, uyku bozukluğu ve anksiyete gibi semptomların etkili bir şekilde yönetilmesi, hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde artırmaktadır. Hastaların, son ana kadar, aktif bir yaşam sürmelerinde ve hasta yakınlarına hastalık süreci ve sonrasında kendi yas süreçleriyle başa çıkabilmelerinde destek sağlar.
Palyatif bakım gereksinimi, dünya nüfusunun giderek yaşlanması, başta kanser olmak üzere, kardiyovasküler ve solunum sistemini etkileyen kronik hastalıklar, SVO, demans, diğer nörolojik hastalıkların da çoğalmasıyla, küresel olarak artmıştır.’’ diyerek palyatif bakım gereksiniminin önemine dikkat çekti.
DESTEK OLMALIYIZ
Son olarak başarılı bir palyatif bakım süreci hakkında da açıklamalarda bulunan Uz. Dr. Sibel Akbaş “Multidisipliner bir ekip çalışmasını gerektirir. Doktor, hemşire, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve diğer sağlık profesyonelleri, bireylerin ihtiyaçlarına uygun bir bakım planı geliştirmektedir.
Dünya genelinde palyatif bakımın önemini ortaya koymak ve farkındalığı artırmak için 12 Ekim, Dünya Palyatif Bakım Günü belirlenmiştir. Hepimizin görevi, hastaların ve onların ailelerinin bu süreçte ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.