Yaşadığımız coğrafyada kan ve gözyaşı durmuyor.
Her geçen gün akla, hayale sığmayacak vahşet görüntüleri insanlığı sarsmaya devam ediyor.
21. Yüzyılda yaşanan bu vahşet din ve İslam adına yapıldığı ısrarla söyleniyor.
Hayvanlar bile yiyecekleri kadarına sahip olmak istiyor.
Böyle bir dünyada yaşamanın zorlukları hepimize ağır bedeller ödetiyor.
Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü.
2. Dünya Savaşı diye adlandırılan 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı 1 Eylül 1939 günü Naziler ’in Polonya’yı işgali ile başladı.
Bu savaşın ardından 52 milyon insan öldü, milyonlarca yaralı bir o kadar da sakat insan ve enkaz yığını haline gelmiş kentler geride kaldı.
Mayıs 1945’te bu kirli savaş son buldu.
İnsanlık tarihinin en acımasız, en kanlı savaşının başladığı gün 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
İnsanlık tarihi en önemli ve en anlamlı günlerden biri olan “1 Eylül Barış Günün”de Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Bugün Adli yılın başlangıç günü.
Bir ülkenin hukuk devleti olması için güçler ayrılığı olarak adlandırılan yasama, yürütme, yargı erkleri birbirinden ayrı olmalı.
Eğer her üçünü de yürütme erki elinde toplarsa bunun adı demokrasi ve hukuk devleti olmaz.
Dünyadaki diktatörler önce hukuk devletini yok ettiler ardından kuralsızlıkları topluma kural olarak dayattılar.
Her savaş bu tür kuralsızlıkları eline geçiren sorumsuz yöneticiler tarafından çıkartıldı.
Bugün Ortadoğu’yu yaşanmaz hale getiren güçler bunlardır.
Savaş yoksullara ölüm, zenginlere ganimet olarak dönmüştür.
Henüz bu tehlikeyi göremeyen milyonlarca insanın ölüm kapılarını çaldığında iş işten geçmiş oluyor.
1 Eylül dünya barış gününde terörden arınmış bir dünyada, mutluluğa, sevgiye, hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa hep beraber kucak açalım!
Barıştan başka çıkış yolu yok.
Hemen şimdi barış dileğiyle