DÜN ve BUGÜN

Fatoş Özut Kırtay


 
Bundan tam onüç  yıl, beş ay önce geldim Gebze'ye.
Benim için Gebze o zamanlar,dünyanın bir ucunda ücra bir kasabaydı.
Kuşların uçmadığı,kervanların geçmediği...
Annesinden ayrılmak zorunda kalan çocuklar gibiydim geldiğimde.
Öyle korkak,çaresiz ve umutsuz...
Ne kadar yabancı gelmişti bana herşey.
İnsanlar,sokaklar,evler...
Adeta üstüme üstüme geliyordu hepsi.
Dayanamayacağımı,boğulduğumu hissediyordum.
Can havliyle 'eski dostalardan' birini aramaya başladım.
Önüme gelene soruyordum;
Burada tiyatro var mı?
Yok mu? 
Peki sanat atölyeleri var mı?
Öylece bakıyorlardı yüzüme anlamsız anlamsız.
Neydi ki bu dediğim?
Ne yapılırdı bu yerlerde? 
Ne satılırdı?
Yani, şiir yazan,kitap okuyan,tiyatro yapan insanların buluştuğu bir dernek var mı? 
Boş bakışlardan anlamıştım zaten,yoktu.
Bir umut çarşı esnafına sormaya başladım.
Tiyatro yok ama sinema var dediler.
Tarif ettikleri yere gittim,baktım yer altında karanlık bir mekan.
Hani şu eski çarşıdaki cd'cilerin sokağında.
Sağolsun cd satan çocuklardan biri yardımcı oldu.
Seansları öğrenecektim,bir de bilet nereden alabilirdim?
Neyin abla?
Sinema filmlerinin.
Çocukcağızın yüzü utangaç bir tebessümle kızarmıştı.
Orada sana göre film olmaz ki!
Niye?
.....
Şey,orada Nuri Alço filmleri var abla,aileler izlemez!
Bugün gülerek hatırladığım o sözler,o zaman nasıl canımı acıtmıştı bilemezsiniz.
Ama madem bunların hiçbiri yoktu,kütüphane de olamayacak değildi ya.
Mutlaka vardı.
Ve böyle oldu, bana Gebze'de yarenlik eden Eskihisar'daki kütüphaneyle tanışmam.
İki yıl boyunca kahrımı çekti, tozlu raflardaki sadık dostlarım.
O kütüphane sayesinde, ben Gebze'ye alıştım, Gebze'de bana...
Tedricen bir alışkanlıktı işte,zamanın hızında akıp giden.
Sonra birgün,tiyatro binası açıldı dediler.
Hasretini çektiğim dostu karşılar gibi gittim,en azından seyredebilecektim.
Biraz daha alıştım Gebze'ye.
Ah bir de sanat atölyeleri olsaydı derken, Bilkar'la tanıştım...
Kitap kitap kokan insanlar tanıdım orada.
Buram buram tiyatro kokan,tepeden tırnağa müzik kokan  dostlar.
Biraz daha silindi,Gebze'ye olan yabancılığım.
Biraz daha alıştım.
Gebze Haber'de yazmaya başladım,Gebze'li oldum.
Belediye sahnesi'nde,Osman Hamdi Sahnesi'nde tiyatro oyunlarımızı sergiledik.
Gebze 'ben' oldu bu kez.
Geçen haftadan itibaren ise, Bilkar Sanat Atölyesi'nde Şiir-Hane'yi kurduk. 
Yüreğimizdeki,sözümüzdeki,cebimizdeki,eteğimizdeki şiirleri döküyoruz bir bir...
Dolu dolu biz oluyoruz,birbirimiz oluyoruz.
Şimdiden, amaçlarımızı oluşturduk.
Şiir dinletisi yapacağız ve şiir antolojisi oluşturacağız.
Ve daha ne tiyatro oyunları oynayacağız,ne kitaplar çıkaracağım satır satır
şiir dökülen sayfalarından.
Ben,Gebze'li oldum...
Yıllar önce ağlayarak geldiğim Gebze'den,bugün gitmek zorunda kalırsam, ağlarım

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.