Gündemin en önemli konusu malum.
Dolar ve kur artışları.
Bir yandan hükümet yetkilileri vatandaşa ‘dolar bozdur’ çağrılarında bulunuyor, diğer yandan bazı esnaflar Dolar bozdurana hamsi, saç-sakal ya da çeşitli kampanyalar düzenliyor.
TÜKSİAD Başkanı Nurettin Aslantürk ve başkan vekili İsmail Keskin dün sabah bir basın toplantısı düzenlediler.
Aslantürk özetle diyor ki, “Dolar ve Euro’yu bırakın, TL’ye geçin.”
Temenni olarak güzel. Sadece temenni olarak söylenmişe kötü!
Yabancı sermayenin hakim olduğu Türkiye ekonomisinde Dolar ya da Euro’yu tamamen yok etmek ve kaldırmak olanaksız, bunu herkes biliyor. Birçok sektör, müşterilerine fiyat verirken Dolar üzerinden veriyor.
Özellikle elektronik ürünler, bilgisayar, yurt dışından ithal edilen hammaddeler Dolar üzerinden geliyor. Müşteriye de Dolar üzerinden satılıyor.
Sadece Dolar yerine bu fiyatı TL olarak vermek, olayın sahiplenilmesi ve milli şuurun artırılması derseniz eyvallah, ama bunun dışında somut bir fayda sağlar mı?
Hiç sanmıyorum!
Ulaştırma Bakanı bile Avrasya tünelinin geçiş ücretini 4 Dolar+KDV olarak açıklıyorsa, köprü geçişleri (Osmangazi Köprüsü) Dolar üzerinden hesaplanıyorsa, Hac ve Umre seferleri bile Dolar ile vatandaşlara veriliyorsa…
İstediğiniz kadar Dolar değil TL deyin, bu neyi değiştirir ki?
Vatandaş çok mu zengin ki, bankadaki Dolar’ları TL’ye çevirsin? Neden aynı çağrılar hükümete, kamu kurum ve kuruluşlarına, yerel yönetimlere yapılmıyor?
Ben mesela TÜKSİAD başkanından bunları söylemesini de beklerdim.
Milletvekili maaşlarının artırılmasını değil, ödenek ve harcamalarının azaltılmasını konuşmalıyız. Makam araçlarının ve lüks otomobillerin elden çıkarılmasını konuşmalıyız. Ülke bu durumdayken neden 78 milyon dolara uçak alındığını sormalıyız. Belediyelerin bunca savurganlığa neden son vermediğini konuşmalıyız.
Türkiye’de ne yazık ki konuşulan konular bile hep siyasi gündeme göre şekilleniyor. Bir yönüyle toplumun gazı alınıyor.
Dolar bozdurma olayı da böyle bir şey.
Dün TÜKSİAD başkanına da sordum hatta. Keşke TÜKSİAD üyesi işadamlarının bozdurduğu dolar dekontlarıyla beraber yapmış olsaydınız bu toplantıyı. En azından daha fazla inandırıcı olabilirdi.
Dün Muhammed Albayrak isimli genç meslektaşımın yaptığı analiz çok hoşuma gitti. Türkiye’de bir tepki ekonomisi olduğunu söyledi. İsrail’e kızınca İsrail mallarını boykot ediyoruz, Rusya’ya kızınca Rusya’nın…
Türkiye, ekonomik yönden dışa bağımlı olmaktan kurtulmadığı ve ekonomik bağımsızlığını kazanmadığı sürece bunları yaşayacak.
Elimizde Iphone, Samsung, evimizde Sony varken…
Belediye başkanları, milletvekilleri, devletin üst makamındakiler lüks BMW, Mercedes ve Audi’ye binerken…
Geçim telaşındaki vatandaştan Dolar bozdurmayı beklemek…
Ferhat’tan Şirin’e kavuşması için dağları kaşıkla delmeyi beklemeye benzer.