Sabahın erken saatinde telefon çaldı.
“Kimlik bilgileriniz teröristlerin elinde”
Başladı kimlik bilgilerimi okumaya ardından “Savcı Bey yanımda en kısa sürede banka hesaplarınızı değiştirmelisiniz, yoksa bütün paralarınız gider”
Bu şahsın eline benim kimlik bilgilerim nasıl geçtiğini çok merak ettim!
Telefonda konuşan kişi kendisinin polis olduğunu söyledi.
Ben de kendisinden ismini ve yaka numarasını istedim.
Bir isim verdi, bu ismin sahte olup olmadığını sordum.
Gayet rahat bir şekilde konuşmayı sürdürdü.
“Polis herşeyi izleyecek hırsızları yakalayacak” türünden ipe sapa gelmez konuşmasını sürdürdü.
Telefon dolandırıcıları “alocular” en az 10 yıla yakın süredir bu yöntemle çok sayıda insanın canını yaktılar.
Sövüşledikleri para öyle az buz değil.
Peki bu ülkede bu kadar aptal demeyelim ama “saf” insan var mı?
Herkese akıl veren Prof. Dr. Canan Karatay bile hatırı sayılır parayı çöp sepetine bırakmadımı...
Ardından da ne söyledi “hipnoz edildim, farkına bile varmadım”
Asıl mesele bu güne kadar değişik gerekçelerle kimine “terörle mücadele” adı altında kimine daha değişik yalanlarla sorgusuz sualsiz vatandaşın cebindeki parayı aldılar.
Sistemin yaratmış olduğu korkuların sonucu pek çok insan bu yalanlara inandı.
Bizim ülkemizde kurallar doğru işlemiş olsa bu tür olaylarla karşı karşıya gelmeyiz.
Her zaman ayrıcalıklı insanlar olduğu gerçeği var.
Öyle ise bu kadar basit bir güvenlik konusunu çözemiyorsak yurttaşla devlet arasında önemli bir güven kaybı var demektir.
Polis kimliği ve üniformasıyla yapılan dolandırıcılıkların ardında “sorgulanması gereken pervasızlıklar ” var.
Bazı sivil araçlarda bile mavi kırmızı lambalar değişik ses çıkarttan sirenleri kullananlar aynı pervasızlıktan yararlanıyor.
Bazen adli vakalarda bile herkesin gözü önünde yapılan kayırmalar insanı çileden çıkartıyor.
Öyle ise bütün bunlar nereden çıkıyor demeye kimsenin hakkı yok.
Bataklığı kurutmadığınız sürece burada her türlü sinek böcek türleri boy gösterir!
Bütün bunlar yaşanırken fondaki telsiz çığlıklarına eşlik eden kaba bir ses ile karşılaştığınızda ne yaparsınız!
Talep edilen parayı nakit mi yoksa havale mi yaparsınız?
Bir kaç gün önce gazeteyi arayan bir şahıs kendisini polis olarak tanıttı.
Telefonu açan Yazı İşleri Müdürümüz Meral Erdoğan sakin ve kendinden emin bir şekilde “buyrun ben polisim size nasıl yardımcı olabilirim” deyince telefonu yüzüne kapattı.
Şimdi bu kadar pervasızca insanlar kandırılıyor , istismar ediliyor.
Ancak devlet veya güvenlik güçleri dolandırılan şahıslar hakkında yeterince sonuç alamıyor.
Dolandırıcılar yakalansa bile üzerlerine kayıtlı her hangi birşey bulunamadığı için serbest kalıyorlar.
Olan vatandaşa oluyor...