Ülkemizin çok önemli sorunları var.
Terör almış başını gidiyor.
Hergün şehit ve ölüm haberleri geliyor.
Yeni seçim tarihi belirlendi.
70’li yıllardan sonra ilk kez “ara rejim” hükümeti ile seçime gidiyoruz.
Binlerce Suriyeli sokaklarımız da gelecek arıyor.
Ortadoğu’da emperyal güçlerin yaratmış olduğu cehennemdem kaçan milyonlarca mülteci Avrupa’nın kapılarını zorluyor.
Bütün bu büyük sorunların yanında nedense hiç konuşamadığımız bir büyük sıkıntımız daha var.
Üstelik bu sorunun kalıcı etkileri çok daha fazla olacak.
Ama biz bırakın önlem almayı bu meseleyi konuşamıyoruz bile.
Evet!
Küresel iklim değişikliğinden ve bu değişimin ülkemize olan etkilerinden bahsediyorum.
Afet bilimciler, çevre uzmanlarının onca uyarısı hiç bir işe yaramadı.
Bir kaç gün sonra Hopa’da, Artvin’de yaşananları unutacağız...
Siyasetçi ve bürokratlar çevrecilerin tüm uyarı ve engellemelerini görmezden geldi.
Doğu Karadeniz bölgesinde yaşanan heyelan, sel gibi toprak kayması “afet”lerin sıklığındaki artış dikkat çekiyor.
Yani anlayacağınız seller, toprak kaymaları bundan sonra zaman zaman başa gelen değil sık sık karşılaşacağımız doğal felaketler olacaktır.
Artvin Hopa’da yaşanan felaketin boyutları anlatılanların çok üstünde olduğunu biliyorum.
Hopa’da yaşayan ablam ve yeğenlerimle iki gün telefon görüşmesi yapamadım.
Salı akşamı yeğenlerimle yaptığım görüşmede Hopa’da yaşananları büyük bir felaket olarak değerlendirdiler.
Neredeyse zarar görmeyen insan kalmadı.
Elbette Ankara, İstanbul, Kocaeli’nde aşırı yağışlar yüzünden alt geçitleri su basmasının ve maddi hasar ortaya çıkmasının sebepleri arasında belediyelerin kötü mühendisliğinin önemli bir rol oynadığı bilinen bir gerçek.
Peki Artvin’de, Hopa’da 8 vatandaşın selde ölmesi doğanın işimi!
Hayır orada insan eliyle yapılan büyük hatalar söz konusu.
En önce iklim değişikliğinin sorumlusu biz insanlarız!
Hepimiz biraz suçluyuz.
Sonra afet riskine rağmen önlem almayan derelerin kapasitesini arttırmak yerine HES inşaatı kuran kamu yöneticileridir.
Vatandaşların, çevrecilerin uyarı ve eylemlerine rağmen yapılan bu büyük hatalar bu sonucu doğurmuştur.
Hiç kimse bu işin doğal bir felaket olduğunun arkasına gizlenmesin.
Bu felaketi duyarsız yöneticiler, aç gözlü daha çok para kazanmak isteyen işadamları hazırlamıştır.