Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2 No’lu Şubesi’nin örgütlenip sendikal çoğunluğu sağlamasının ardından çeşitli gerekçelerle 10 işçinin işine son verilen Dilovası İMES OSB’deki Özer Elektrik’te direniş ve direnişe destek sürüyor. Direnişçi işçileri direnişin 15’nci gününde Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi ve Türkiye İşçi Partisi İstanbul İl Örgütleri’nden geniş bir heyet ziyaret ederek destek oldu.
KARARNAME HİÇE SAYILDI
Her iki partinin heyetine ziyaret ve desteklerinden ötürü teşekkür eden Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2 No’lu Şubesi Başkanı Necmettin Aydın, Özer Elektrik’te sendikal çoğunluğu sağlamalarının ardından 10 arkadaşlarının işten çıkartıldığını hatırlatıp, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile işçi çıkartmanın yasaklandığı bu dönemde bile işverenler bir taraftan yasa tanımazlık yaparken diğer taraftan Cumhurbaşkanı’nın kararnamesini hiçe sayıldı” dedi.
SESİMİZİ TÜM TÜRKİYE’YE DUYURACAĞIZ
Başkan Aydın, “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının işlemediği bu fabrikada Birleşik Metal-İş Sendikası ve sınıf dostlarımızla hep birlikte burada direnme hakkımızı ortaya koyduk. Bundan sonraki süreçte de burada işçi arkadaşlarımız işbaşı yapıncaya, sendikal hakkımız tanınıncaya kadar burada mücadele kararı aldık. Sendika ve konfederasyon olarak sesimizi tüm Türkiye’ye duyurmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
SİCİLLERİ KABARIK
Türkiye İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü Üyesi Umut Barış Uçan, Özer Elektrik işçilerinin mücadelesinin sonunu kadar arkalarında olduklarını kaydedip özetle şunları söyledi: “İşçi kardeşlerimiz işe geri alınana ve sendikal faaliyetlerin üzerindeki baskılar son bulana kadar bu sürecin takipçisi olacağız. İşçilerden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda Özer Elektrik fabrikası patronlarının sicillerinin hayli kabarık olduğunu biliyoruz. Fabrikada işçi kardeşlerimizin düşük ücretlerle ağır koşullarda hakarete maruz kalarak baskı altında tutularak çalıştırıldıklarını biliyoruz.
15-16 HAZİRANLARI UNUTMAYIN
Özer Elektrik patronlarının şahsında tüm sermayedarları uyarıyoruz. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları sınırsız desteğe, kolluk kuvvetlerinin kendi özel güvenlikçileri gibi davranmasına güvenmesinler. İşçi sınıfının Anayasal hakkı olan sendika hakkını engellemeye dönük baskılara son versinler. Türkiye işçi sınıfının ülkenin rengini değiştirdiği 15-16 Haziran büyük işçi direnişini unutmasınlar. 15-16 Haziranların mayasının buradaki direnişlerden atıldığını akıllarından çıkarmasınlar.
GEZİ DİRENİŞİNDE GÖRDÜNÜZ
Buradan siyasal iktidarı da uyarıyoruz. Yıllardır yürüttüğü işçi düşmanı politikaların ülkeyi ne hale getirdiği ortadadır. İşçiler karın tokluğuna çalışmakta, ay sonunu bile getirememektedir. İşçilerin, emekçilerin alın teri ile biriktirilen fonlar sermayedarlara kaynak olarak aktarılmakta, işçilerin örgütlenmesi ise patronlarla iş birliği halinde sürekli engellenmektedir. Patronlarla işbirliği yaparak krizin faturasını işçi sınıfına ödetmekten vazgeçin. Yönetemediğiniz ve krize soktuğunuz ülke ekonomisini düzeltmek için işçilerin birikimine göz dikeceğinize iktidarınız boyunca tüm ülke kaynaklarını akıttığınız yandaşların sermayesine el koyun. Bu ülkenin işçilerinin, gençlerinin, kadınlarının ayağa kalktığında neler olabileceğini Gezi direnişinde çok iyi gördünüz. O günleri aklınızdan çıkartmayın.
DAYANIŞMA VE BİRLİK
Dilovası İMES OSB’deki diğer fabrikalarda çalışan emekçi kardeşlerimize sesleniyoruz. Bu bölgede sendika yok, hak yok. İşçi kardeşlerimize destek verin, dayanışmayı büyütün. Köleliğe benzeyen çalışma koşullarından kurtulmak emekçilerin dayanışması ve birliğinden geçer.”
YASALAR KİME HİZMET EDİYOR
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi MYK Üyesi İlhan Yıldırım memleketin içinde bulunduğu durum sadece işçi sınıfı için hak mücadelesi olmaktan çoktan çıktığını söyledi. Yıldırım, “Hürriyetini engelleyecek şekilde, Dardanel’de çalıştırmak istiyor patronlar. Neden Hükümet, yasalar, savcılar, hâkimler buna müsaade ediyor? İnsanların çalışma, dolaşma özgürlüğü nasıl engellenebilir? Nasıl fabrikaya kapatılarak, ölümüne işçiler çalıştırılabilir? Ya da nasıl, sendikal hak istedi diye işçiler işten atılabilir? Bu yasalar kime hizmet ediyor?” dedi. Yıldırım ayrıca özetle şunları kaydetti:
VAHŞİ KAPİTALİZMİN AMACI
“Aslında olan şey şu: İşçi sınıfını tıpkı tavukları kümese tıkıp çalıştıkları, yumurtlattıkları gibi hareket ettirmeden, nefes almadan, yaşamadan sadece ürettirmek istiyorlar. Bu coğrafyada hâkimiyeti süren vahşi kapitalizmin amacı budur. İzole çalışma alanları ortaya çıkartıp işçileri kapıdan çıkartmadan, orada yatırıp yedirip orada günlerce sendikasız, haksız çalıştırmak istiyorlar.
DİRENİŞİ BÜYÜTECEĞİZ
Elbette insanların tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir. Sadece patronlar istedi diye işçiler köle olmaz. Direniş denilen bir şey var. Küçük küçük alevler ile başlayıp memleketi saran direnişler var. 15-16 Haziran var. Her zorbalığın arkasından yükselen bir direniş var. Ama biliyoruz ki bugün sayımız çok azdır. Kendimize güvenimiz yetersizdir. Ama şunu unutmayalım. Yaptığımız iş çok büyüktür. Mutlaka direne direne kazanacağız. Direniş kazanacak. Direnişi büyüteceğiz.” (Haber Merkezi)