Bu köşenin, şahsımı mahcup edecek derecede ilgi gösterip kesintisiz takipçilerim, okurlarım bilir.
Bu yorumun dünkü girizgahı olan dünkü yorumumda, ilgili paylaşımlara dikkatinizi çekerim,
Tüm halka ve halkın kayıt almasına açık belediye meclis toplantılarına canlı yayın yasağı getirmenin, yerelde belediye başkanlığı değil, diktatörlük olduğunu 17 Nisan 2021’de yazmışım.
Gebze Bölgesi’ndeki dört ilçede; eş zamanlı meclis toplantılarının gerekçelerinin açığa çıkmaya başladığını öne sürmüşüm.
Zaten ve gerekçeleriyle uzatmayayım gelinen aşamada..
Gebze Belediyesi yahu Gebze Belediyesi.
Mecliste, 2024 yılının tahmini bütçesi görüşülüyor.
Bir ben, bir de genç meslektaşım, uzmanlık konusu spor muhabirliği olan Çağlar Akar..
Üçüncü bir kişi yok.
Ama yarın Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz; basını hele ki kahvaltılı veya yemekli bir basın toplantısı veya başka bir aktivitede ağırlasın.
Bize yer yok.
Aynı gün;
Dilovası'nda canlı yayın yasağı uygulanırken... Biri "gazeteciler derneği" başkanı.. Onlar da oradaydı... başlıklı paylaşımım da durumumuzun izahıdır.
Ancak..
Henüz yeni yeni ayaklanmaya başladığım süreçte, Gebzespor yönetiminden bir güzel insan Nilgün Erol’un bizzat telefon açarak davet ettiği sezon açılışına kendime güvenemedim, gidemedim. Keşke gitseydim.
Bir gazetecinin bile katılmadığını sonradan öğrendim.
Gerekçe her ne olursa olsun..
Kaldı ki ne olduğuna dair bilgim de var. Diyeceğim o ki; yazıklar olsun.
Yine sözün özüne dönecek olursak..
Böyle çok daldan dala girdiğimin farkındayım ama nereden baksan çürümüşlük, nereye baksan ahlaki çöküntü..
Gelinen aşamada şuna kesin eminim ki:
AKP; Dilovası’nda 2019 yerel seçimlerinde aday değişikliğine gitmiş, Ali Toltar’ın yerine “Ali Toltar”ı aday göstermiş, “Ali Toltar” seçilmiştir.
Siyasi partiler, yerelde iktidarda oldukları yerde belediye başkanını aday göstermeyip değişikliğe gidiyorlarsa, görevden alınana tepki gösteren seçmen bundan ikna olur ve aynı partinin adayına oy verip seçerse, değişen hiçbir şey olmayacağını illakin görecektir.
AKP’linin alternatifi AKP’li olamaz başlıklı, bir süre önce yayınlanan yorumumda, naçizane değinmiştim.
https://l24.im/eWTr
Haklı çıktığım için, sevinemem.
Değil Dilovalı, hiçbir seçmeni mağdur etmek istemem ama yorumu Nazım Hikmet’in çok bilinen dizeleriyle tamamlıyor, büyük ustanın sözü üzerine de söz söylemiyorum.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hayatta kalmamızı sağlamak için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilimlenmiyor ama —
kabahatın çoğu senin senin, canım kardeşim!”