“Bu böyle ise (Kömürcüler OSB gidip OSB kalıyorsa) ihanetin zirvesini yaşıyoruz demektir. Mazlum Dilovası Halkı’nın alın teri olan evini, barkını riskli alan bahanesi ile alacaksın. Başka bir OSB’nin dibine koyacaksın. Bu böyle ise işin içinde başka iş var demektir…”
“Dilovası siyaseti feodalizm zincirini kırmadıkça, STK’lar tam anlamı ile özgür olamayacaktır. Muhakkak bir yerde yöneticilerine, olmadı üyelerine farklı bahaneler ile dokunurlar. Geçim derdinde olan vatandaşın canından başka feda edecek bir şeyi kalmadı. Dilovası’ndaki zorluklara rağmen işini yapmaya çalışan STK’lara teşekkürlerimi sunarım. Bu işin çözümü yüzde 48 gibi büyük bir oy oranına sahip muhalefet partisinin öncülüğünde ve kendisini destekleyecek STK birlikteliği ile mümkün olabilecektir kanaatindeyim.”
Mehmet Emin Karadaş
Yurttaş
**
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un önceki cuma günü ilimizdeki temasları esnasında Dilovası’na dair söylemlerine ilişkin olarak ilk ciddi tepkilerden biri Erkan Bilikli başkanlığındaki Saadet Partisi Dilovası İlçe Teşkilatı’ndan geldi.
2019 yerel seçim sonuçları itibariyle gerek ilçede, gerek Dilovası Belediye Meclisi’nde ana muhalefet konumundaki teşkilatın gerek Kömürcüler OSB’de kömürcülerin gidip yerine başka bir OSB kurulması, gerekse Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir’in ilk gazetemize açıkladığı şekliyle, mecburiyete tabi olmasa dahi yerleşim yeri tahliyesine dair görüşleri şöyle:
https://www.gebzehaber.net/saadet-dilovasindan-donusume-suphe-tahliyeye-sartli-destek-69382h.htm
Benim bildiğim, bana ulaşan başka bir tepki yok. Şayet yine sosyal medyadan paylaşımda bulunulmuşsa, bir gazeteci olarak sosyal medyayı her an takip mecburiyetim de olmamasından sebep, bilgim yok. Varsa vardır.
Ana konudan, yeri gelmişken bir parantezlik çıkıp hemen geri döneceğim: Gerek ulusal gerekse yerel basının çok büyük oranda iktidar güdümünde olmasından sebep muhalefetteki partilerin propaganda için sığındıkları ana mecranın sosyal medya olduğu, vakadır. Ancak yine de bu tür basında yer alması istenilen açıklamaların, açıklama kanalı tarafından kendi sosyal medya sayfasına konulmadan basına ulaştırılması, ilgili kişi ve kurumun açıklamaya yer veren basının haber linklerini paylaşarak sayfalarındaki takipçileri haber metnine yönlendirmesi önemli. “Yerel basına destek” anlamında, daha detayına burada girmeyeceğim, önemli.
**
Sosyal medya sayfalarına girdiğimde, benzer paylaşımlarda yorum bölümlerine illaki göz atarım. Çünkü sokaktaki ya da belki kaba tabir ama sıradan yurttaşın ne düşündüğüne dair ipuçlarını, orada zahmetsiz bir şekilde yakalamak mümkün.
Halk görüşü almanın iki yolundan biri elinde ses kayıt cihazı veya kamera ile gezmek…
Halbuki sosyal medyada halk ağzıyla, ‘Armut diş ağzıma düş’ bir bilgi kaynağı mevcut.
Yorumumun girizgahındaki Yurttaş Mehmet Emin Karadaş’ın aynı konuya dair iki yorumunun biraz kısaltılmış halini, SP Dilovası İlçe Başkanı Erkan Bilikli’nin Face sayfasında, yorumlar bölümünden edindim.
Katıldığım yerleri var, katılmadığım yerleri var. Kaldı ki bu tür paylaşımları paylaşıyorsam, katıldığım anlamına getirilmemelidir. Karadaş’ın paylaşımında katılmadığım ana detay şundan ibarettir:
“Dilovası'nın önemli eksikliği, sivil toplumdur.. Sivil toplumdan kastım, hemşeri dernekleri değil.. Örneğin bir zamanlar ortalığı kasıp kavururdu EKOSDER... TTB Genel başkanlarını dahi ilçeye getirtip tavır koyduğu doğrudur...
Çözüm Hamza Şayir ile görüşme.. Yani görüşmekte elbette fayda vardır kentin seçilmiş belediye başkanıdır ama asla çözüm değildir... Şöyle ki, partisinden belediye başkan adaylığı için parti içinden seçilmedi, atandı.. Nuh Çimento'nun yeni tesis vakasında da açığa çıktı.. Toplantı haftası dahi, "ÇED toplantısına gideceğim" dedi ama bir talimatla, o toplantıya dahi gelemedi..
Dilovası'nın çok acil; yeniden eski günlerine dönecek çevre, kültür sanat, tüketici, belediyeden bağımsız engelli... dernekleri gibi hemşericilik temelli değil konu temelli, nitelikli, aktif, dingin, direngen, asi... sivil toplum örgütü yapılanmalarına ihtiyacı var kanaatindeyim
Yani Dilovası’nda Kömürcüler OSB’deki dönüşüm ve konut tahliyesine yönelik tepki öncülüğü sivil toplumdan gelmeli, siyaset onu desteklemeli bence. Karadaş tam tersini savunuyor: Öncülüğünü parti çekmeli. Günümüz itibariyle adlandırırsak Saadet Dilovası çekmeli, diyor.
Bence; bir siyasi partinin bir konuya yazılı açıklama veya basın toplantısı ile tepki göstermesiyle bir halk tepkisine öncülük etmesi aynı şey değil.
Şayet konuya siyasi parti öncülük ederse, o tepkiye dahil olmayı düşünen çok sayıda vatandaşın sırf bu gerekçeden ötürü katılımının önüne geçme riskiniz var.
Dilovası’nda eski günlerini mumla aratan EKOSDER’in yine şöyle bir silkinerek konuya öncülük etmesi, Saadet dahil olmak üzere siyasi partilerin meseleye destekçi olması bence daha doğru ve katılımın önünü açacak çözümdür.
Yine bir diğer olasılık; Gebze Bölgesi’ne hitap eden TMMOB Gebze Bileşenleri’dir. Bölgeseldir ve Dilovası’nı da kapsamaktadır. Konu TMMOB Gebze Bileşenleri ile de görüşülüp tepkiye dâhil edilmeleri de istenebilir. Gerekirse öncülük etmeleri de.
650 bantlarında gezerken..
Mecburiyete dahil olmayan konut tahliyesi, bence makul çözüm önerisidir. Ancak SP Dilovası İlçe’nin açıklamasında dikkat çekildiği gibi tahliye sonrası boşalan yerlere neyin konuşlanacağı çok önemlidir.
Kömürcüler OSB’nin yerine başka bir OSB’nin gelecek olması ise bildiğiniz skandal, halka yönelik bir yalan dolandır.
AKP’nin taahhüdü, “Kömürcüler OSB”nin kaldırılmasıdır.
Dilovalı, AKP’nin ilçedeki bilmem kaçıncı yalan dolanına hiç olmazsa bu sefer kanmamalıdır.
Yurttaş Mehmet Emin Karadaş’ın ifade ettiği gibi oraya başka bir OSB’nin gelecek olması halka ihanettir.
Dilovalı AKP’nin bu yalan dolanına ve en nihayetinde, ihanetine direnmelidir.