Yıllardır sıkça duyduğumuz “atanmışlar” ve “seçilmişler” tartışmasını sıkça duyar olduk.
AKP İktidarının en fazla gündemde tuttuğu konuların başında milli irade sözcüğü gelirdi.
Seçilmişler denildiğinde akan sular dururdu.
Herşeyin bir modası var, sanırım onun da devri geride kaldı.
Esas sorun güçler ayrılığı konusu ne olacak konusudur.
Eğer yetkiler tek bir elde toplanırsa durum ne olur derseniz, yeni anayasa değişikliğinde ülkeyi atanmışlar yöneteceği açık açık söyleniyor.
Öyleki İç İşleri Bakanı atanmış olacak.
Seçmenle, sandıkla hiç bir alakası olmayacak.
Diğer bakanlıklarda durum çok farklı değil.
Bakanlar kurulunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı sorumlulukları neredeyse kalmayacak.
Çünkü, bakanların hiç biri seçimle gelmeyecek.
Bunun yerini eğer başkanlık referandumda kabul görürse tüm bakanlar seçilmiş başkan tarafından atanacak ve başkana karşı sorumlu olacak.
Anlayacağınız seçilmiş meclise gelmelerini gerektiren bir durum olmayacak.
Yeni düzen özetle şöyle olacak.
Türkiye bir kişiyi seçecek o bir kişi bütün bakanları, bürokratları, genel müdürleri aklınıza gelebilecek devletle ilgili her kim varsa emniyet müdürleri, il-ilçe milli eğitim müdürleri dahil olmak üzere atama ve görevden alma yetkisine sahip olacak.
Dahası var, kuvvet komutanları, ordunun tüm kademelerine başkan atayabilecek.
Yargıdaki durum yine aynı...
Bu durumda atanmışlar cenneti olacağız söylememin amacı budur.
Bugün ise bakanlar ve bakan yardımcıları ilçemize geliyor.
Sanayicinin, esnafın, sokaktaki vatandaşın dert ve sıkıntılarını dinliyor.
Yeni düzenlemede bu tabloları görme ihtimalimiz olmayacak.
Anlayacağınız dert dinlemeyecekler çünkü, yeni düzenlemede bakanların sandıkla halkla ilişkileri önemli ölçüde sınırlanmış olacak.
Akla gelen ilk soru şu milli irade denilen konu bir zamanlar ağızlardan hiç eksik olmadı.
Bugün ise kürsü dokunulmazlığı başta olmak üzere devlet ile davalık olmayan vekil sayımız neredeyse yok denecek kadar azdır.
Esas sorun bugün verilen bir söz konuşulan bir konu bir kaç gün sonra unutuluyor,yok sayılıyor, sümen altı ediliyor.
Başkanlık meselesi epey zamandır herşeyi ters düz yaptı.
Sanki sihirli bir deynekle bir günde başkanlıkla tüm sorunlar halledilecek.
Bir toplum bu denli umutlandırılıp ardından hüsrana uğratılması toplumun devlete olan güvenini yerle bir eder.
Güzel bir atasözü vardır; devrim önce kendi çocuklarını yer.