Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, İzmit Milli İrade Meydanı'nda partililere seslendi. Huzur ve barış içerisinde bir seçim yapılmasını arzu ettiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Seçimler siyasi partilerin birbirleriyle kavga ettikleri, birbirlerini çekiştirdikleri ve suçlamalarda bulundukları ortamlar olmamaları gerekir diye düşünüyorum. Siyasi partiler ülkelerin problemlerini çözmek ve halkın derdine derman olmak için varlar. Benim düşüncemi ve fikrimi beğenmeyenler mangalda kül bırakmıyorlar. Derdiniz nedir diye sorduğumuzda da bir iki kelimeyle geçiştiriyorlar.
ÜÇKÂĞITÇILAR İTİBAR GÖRMEYE BAŞLAR
Bunlara inat ben seçim gününe kadar kimseyle kavga etmeden, bazı insanların seviyesine düşmeden ülkemizin problemlerini dile getirmeye ve çözüm önerilerini sunmaya ısrarla devam edeceğim. İktidar adalete bakıyor inşaatı görüyor, sağlığa bakıyor inşaatı görüyor. Allah rızası için bunun içeriğini düşünün. Biz gençlerimizin en güzel şekilde yetişebilmeleri, en vasıflı şekilde yetişebilmeleri için gençlerimizin değerlerini ihya etmeye, siyasilerin özellikle kendi yaşantılarıyla gençlere örnek olmasıyla başlar. Siz malı mülkü her şeyin önünde tutarsınız o zaman toplumda üçkâğıtçılar itibar görmeye başlar.
ZULÜMLE DEVAM ETMEZ
Bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey kucaklaşma ve barışmadır. Biz bunu bir bütün olarak yapacağız. Elbette farklı kanaatlerimiz olacak. Sık sık bir şey söyleniyor, 'Beka problemiyle karşı karşıyayız, dış güçler' diyorlar ya bunlar önce içimizde kutuplaşmak için gayret gösteriyorlar. Bunu görün. Bizim bu memlekette huzurun ve barışın olmasının temelinde adalet yatar. Hak anlayışı yatar. Bir memlekette adalet sağlanmıyorsa birileri kendi inandıkları adaleti gerçekleştirmek için zorbalığa başvurur. Devletin en önemli meselesi adaleti tesis etmektir. Küfürle yönetim devam edebilir ama zulümle devam etmez.
EKONOMİ GÜÇLÜ OLMAZ
Avrupa teknolojik yönden alıp başını gitmiş. Biz çok gerilerindeyiz. Biz yolsuzluğa, israfa, rüşvete hiçbir zaman bulaşmayacağız ve kimsenin de bulaşmasına fırsat vermeyeceğiz. Bu söz vererek olmaz bu fiilen icra edilecek bir durumdur. Ehliyet önemlidir, liyakat önemlidir. Siz işi ehline vereceğinize yandaşa verirseniz yemeği berbat edersiniz yenmez. Birileri milli geliri ölçerken borcu bunun içine koyuyor, faizi de bunun içine koyuyor ve 'Bak ne kadar büyüdük' diyor. Bir hastalık var adı obezite diyorlar. Kaslar gelişmemiş. Siz ekonomiyi obezite hastalığına tutulacak hale getirirseniz o ekonomi güçlü olmaz.” dedi.