DELİLER İKTİDARI

Tuncer Altunbulak

Tımarhaneye girmeden önce halktan kimilerine deli dendiğini duymuş isimleri deliye çıkmış insanlar görmüş ve konuşmuştum yani delilik benimle başlamış değil ve yeryüzünden yok olacak da değil insanlık var oldukça deliler de hep olacaktır insanoğlu yeryüzünde göründüğü günden bugüne kadar var olmuş edebiyata sanata bilime kaynaklık etmişlerdir bu insanlar için öyküler romanlar yazılmış açıkçası dünyada en çok söz bu insanlar için edilmiştir dünyada bu insanları anlatan yüzlerce tiyatro ve film yapılmıştır çünkü deliler normallerden çok daha ilgi çekmiş sosyal ve kültürel olaylarda onların sözü edilmiştir ünlü Fransız filozof Micheal foucault deliliğin tarihini yazmış Erasmus isimli başka bir yazar deliliğe övgüler dizmiş yani bu konuda dünya bu konuda yüzlerce binlerce kitap yazılmış en son okuduğum kitap bu konuda delilik ve kültür isimli kitaptır delilileri yakından görmek onlarla olmak konuşmak ve tanımak 1996 yılında nasip oldu bana ilk gün büyük bir karamsarlığa girmiştim onları yakından görmek durumlarını incelemek çok dokunmuştu sonra alıştım biliyorsunuz insan her şeye alışır uzun süre onlarla yedim içtim yattım kalktım iyi ve kötü günler yaşadım yatak komşularımdan biri felç geçirmiş hasta bakıcıların yardımıyla yürüyordu saatlerce onu izliyor ve ne kadar yalnız ve çaresiz olduğunu görüyordum bir gün kendisini bahçeye çıkarmamı istemişti emekli olmuş bir avukattı ben ona moral verecek yerde bana buraya düştüğüne üzülme dostum burada iyileşir sonra yaşadıklarını unutursun adaletin eşitliğin olmadığı bir dünyada yaşıyoruz şan şöhret şatafat karınların aldatıcı sevgileri uzaktan gözümüzü kamaştırıyor hiç değilse burada sözünü ettiğim bu sahtelikler yaşanmıyor inan bana ben çok hazlar yattım büyük paralar kazandım kaybettim dünyanın dörtte birini dolaştım istediğim her şeyi yedim içtim geçici küçük mutluluklarla yaşadım ama hayatım boyunca başka insanların yüzünden yani yoksulların itilmişlerin evsizlerin aşağılanmış insanların yüzünden bu ülkede huzur bulamadım işte sonunda gördüğün gibi tımarhaneyi boyladım uzun yıllar burada yatan öğretmen olan ama kendisini gemi kaptanı sanan biriyle tanıştırmıştı adam sık sık hey millet can yeleklerinizi giyin gemimiz batıyor diye nutuklar çekiyordu onu dinlerken Türkiye’yi bir gemiye benzetip gemi batarsa hepimiz batarız diye nutuk çekip oy isteyenleri hatırlıyorum sevgili dostlar siz bakmayın bu adamların abartılarına ne bu Türkiye batar ne de bu ülke bir batacak gemidir Türkiye sonsuzluğa kadar yaşayacaktır sizler görmezseniz bile mutlaka torunlarınız görecektir deliler bir gün bu ülkede iktidar olacaktır yani büyün tımarhanedekiler ülkeyi yönetmek için kollarını sıvayıp yaratıcılıklarını göstereceklerdir işte o zaman hiç kimse fikirlerinden inançlarından ve davranışlarından dışlanmayacaklardır başta ABD ve dünyayı soyan sömüren yoksul ülkeleri savaştırıp silah satan bütün emperyalistler Türkiye’den pis ellerini ve yüreklerini çekecekler kokuşmuş beyinlerini bir daha hissetmeyeceğiz bütün bu zor işleri akıllılar yapamadılar çünkü bu tür işler delilerin işleridir tabuların yasakların olmadığı bir ülke olacaktır Türkiye tımarhanelerin cezaevlerinin yerine kütüphaneler kurulacak okullar açılacak ve camiler inşa edilecektir tül çirkinliklerin yerini güzellikler alacak adalet ve hukuk Türkiye’de de sonsuza kadar hükümlerini sürdüreceklerdir bugüne kadar yani 100 yıldır bu ülkeyi akıllılar yönettiler yani akıllı sananlar değişen ne oldu sevgili dostlar tarihle şöyle biraz ilgilenirseniz imparatorlara krallara karşı çıkanların deliler olduğunu görürsünüz karşılarındaki kral için anne bak kral çıplak diyen o çocuğu biraz analiz edersek onun bilinçaltındaki deliliği görürüz sıradan insanın göreceği bir görüntü değildir bir kralın çöplük olduğunu görmek kantarın topuzunu kaçıranlar ve çizmeyi aşanlar görebilir halk bu davranışlarından dolayı onları dışlar keçileri kaçırmış der ve onları davranışlarından vazgeçmeye zorlar ama onlar buna uymazlar sevgili dostlar sözünü ettiğim deliler iktidarından ana yasa ve kanunlar asla olmayacaktır deliliğin düzeninde temel felsefe eğitim ve felsefe olacaktır yani bugünkü eğitim gibi bir eğitim değil özgün doğal özgürlükçü bir eğitim bu eğitimden sonra herkes yapacağı işi ve sorumluluklarını bilecek ve yapacaktır

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.