Cumhuriyet Halk Partisi – CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Gebze temaslarında esnaf ziyaretinin ardından CHP Gebze İlçe Örgütü’nde basın toplantısı düzenledi. Ardından partililer ile basına kapalı görüştü. Esnaf ziyaretinde, onların sorunlarına atıfta bulunan Böke, Değişmesi gereken düzenin ta kendisi, değiştirecek olan bizleriz” dedi. Böke’ye toplantı divanında CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı, Gebze İlçe Gökhan Orhan ve İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet eşlik etti. İlçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda Böke, Gökhan Orhan ve Harun Özgür Yıldızlı’nın kısa selamlama konuşmalarının ardından söz aldı.
SİZLERİN ADIMLARIYLA DEĞİŞECEK
“Türkiye’de yaşanıyor olan karanlığı sonlandıracak adımları hep birlikte atmak zorundayız. Bu parti sorumluluğu, bilinciyle buradayım. Türkiye, sizlerin adımları ile değişecek” diyerek, partililerine moral veren sözlerle konuşmasına başlayan Böke ayrıca özetle şunları kaydetti:
TEK YOL İKTİDARIN DEĞİŞMESİ
“Her gün bu kötü düzen nedeniyle yeni felaketlere göz açıyoruz. Ekonomik buhran iliklerimize kadar işlemiş vaziyette. Son bir yılda elektriğe üç, doğalgaza sekiz kere zam geldi. Son birkaç gün içinde motorine, benzine ardı arkasına zamlar geldi. Bu senenin ilk beş ayında 1.5 milyon abonenin elektriği, 675 bin abonenin doğalgazı kesildi. Bu buhranın aşılması için elimizden gelen sorumlulukla çalışmaya devam ediyoruz. Ama biliyoruz ki buhranın aşılmasının tek yolu, iktidarın değişmesi.
TEK ADAM REJİMİ SEBEP…
Çünkü bugün yaşadığımız krizi sarayın tek adam rejiminden ötürü yaşıyoruz. Tek adam rejimi sebep; enflasyon, işsizlik, yoksullaşma ve ağır buhran altında ezilme sonuç. Değişmesi gereken belli. Tek adam rejimini değiştirip güçlü bir parlamenter sistemi kurmalıyız. Üretimden, halktan, barıştan, özgürlüklerden, demokrasiden, ortak aklı üretmekten yana yeni bir siyaseti var etmemiz gerekiyor. Bunu yaparsak o zaman işsizlik çözülecek, zamlar altında esnafı ve halkı ezmeyen halkçı bir ekonomik düzeni hep birlikte kurmuş olacağız.
2014’TEN BERİ SÜREKLİ ARTIYOR
Tek adam rejimi 2014’te fiilen kuruldu, enflasyon yüzde 9.5 idi. Resmiyete döküldüğü Temmuz 2018’te yüzde 15.8’e fırladı. 2018’ten bugüne kadar da sürekli biçimde artıyor. Tek adam rejimi derinleştikçe vatandaş için hayat pahalanmaya devam ediyor. Bugün TÜİK’in makyajlamış olduğu verilere göre dahi enflasyon yüzde 20’lere dayanmış vaziyette. Fiilen başkanlık sistemine geçtikten sonra neredeyse iki katına çıkan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız.
ŞAHIM İSTEDİ. OLDU!
Ve bu hayat pahalılığın altında yatan müthiş bir döviz hareketliliği var. Herkesin gözü bugün 14.00’te Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararında. Ama kimse MB’nin ne yapacağını merak etmiyor. Herkes MB’ye saraydan verilmiş talimatın ne olduğunu merak ediyor. Böyle bir ortamda güvenin, istikrarın olması mümkün değil. Saray’dan verilen her talimatta Türk Lirası değer kaybetti. Keyfi bir şekilde, kararnamelerle, ‘şahsım istedi oldu’ türü kararlarla Türk Lirası günden güne eriyor. Türk Lirası’nı korumak, fiyat istikrarını sağlamakla sorumlu olanlar izliyorlar. Türk Lirası her değer kaybettiğinde yoksullaşıyoruz.
HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL
Değişmesi gereken düzenin ta kendisi, değiştirecek olan bizleriz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ekonomi reçeteleri, siyasi iradesi, toplumda var olan güçlü ittifakı siyasete taşıma kararlılığı Türkiye’de bu düzeni değiştirmenin adresidir. Bize dayatılıyor olan bu karanlığı hep birlikte, el birliğiyle aşacağız. Şu anda TBMM’de 2002 saray bütçesi görüşülüyor çünkü sarayda hazırlanıp Meclis’te kabul ediliyor. Bütçenin içinde saraya para var, yandaşa para var, faiz lobilerine para var ama halka para yok. Halka, vergi var. Bütçe sarayın ve yandaşların bütçesi, halkın bütçesi değil.
İKTİDARIN SİYASİ TERCİHİDİR
Yaşıyor olduğumuz şey kader değil. Bütçeler iktidarın siyasi tercihidir. Bu iktidarın siyasi tercihi açık: Saray istiyor. Biz ise güçlü bir parlamenter sistem istiyoruz. Çünkü ancak o zaman saraylara verilen para halk için harcanacak. İktidarın tercihi açık, yandaş besleyeceğim diyor. Bizimki de açık. Bütçeyi halktan yana kullanacak ve bütçenin mecliste yapıldığı güçlü parlamenter sistemi kuracağız. Üreten, ürettiğini halkça paylaşan sosyal demokrasiyi, sadece sanayisi büyüyen değil sanayiyle büyürken hayatı da büyüten Türkiye’yi elbirliğiyle inşa edeceğiz.”