Kaç seçim kaybedildi gerçekten anımsamıyorum.
Her seçim sonrası kesintisiz aynı şeyler yaşandı.
Ense karartılmaya devam edildi.
Tam bir dejavu!
Yönetim erkinde olup devamlı seçim kaybedenler hiçbir sorumluluk kabul etmeden ipe sapa gelmez mazeretlerin arkasına saklandılar.
‘’Rüzgâr AKP’den yana’’, ‘’Devlet onların elinde’’, ‘’Maddi olarak bizden en çok güçlüler, ‘’Seçmenin yüzde 70’i muhafazakâr’’ vb..’’ böyle bir sürü şey…
CHP’den söz ediyorum.
Parti üst yönetimi delegeden başlayarak şekillenir.
Bilinçli, fikri ve vicdanı hür delege olmadığı sürece CHP’de hiçbir şey değişmez.
En altta şunun, bunun adamı, birlerini bir yerlere taşımak amacıyla oluşturulan delege yapısı neticede genel merkez yönetiminin belirlenmesinin ilk basamağıdır.
Oysa olması gereken ve en sağlıklısı üye bazlı delege seçimidir.
Ancak öyle olmuyor.
CHP’de partiyi ana ilkeleri ve ideolojik ekseni üzerinde sağlam bir temele oturtacak ileri bir tüzük yapılmalıdır.
Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek aptallıktır!
Sağ partilere benzemek, onlar gibi davranmak ve hiçbir faydası olamayacak şekilde iş birliği yapmanın pozitif sonuç vermediğini son seçimlerde gördük.
Ki, CHP gibi sosyal demokrat, laik eksenli bir partide bu eşyanın tabiatına uygunsuz bir durumdur.
Şimdi ben bunları yazınca, parti tabanının moralini bozmak, partiyi kamuoyu önünde tartıştırmak vb. gibi şeylerle suçlanıyorum.
Ne yapmam gerekiyor?
Sizin hoşunuza gitmiyor diye gerçekleri yazmayalım mı?
Kaybedilen her seçimi görmezden mi gelelim?
Hiçbir beklenti içinde olmadan sandığa gidip CHP’ye oy veren insanların üzüntüsünü, hayal kırıklığını yok mu sayalım?
Türkiye’de iktidar olmak yerine parti içinde iktidar olmak isteyenlere destek mi olalım?
Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet lime, lime edilirken sesi çıkmayan hatta destek verenlerin sırtınımı sıvazlayalım?
Şöyle Deniz Baykal’ın 16 yıllık dönemide dahil olmak üzere CHP’nin bugüne gelene kadar özellikle Laiklik üzerinden verdiği tavizleri, sessizliği anımsayın.
Anımsayamadım diyorsanız Google yazın bulursunuz!
Kimse kusura bakmasın CHP’de ki planlı yıkımı ve etkisiz hale getirme operasyonunu yazmaya, eleştirmeye devam edeceğim.
Eğer yanlışları yazmayacak, söylemeyeceksek o zaman hem ülkedeki hem de parti içindeki düzenin devamımı istiyoruz demektir.
CHP kendisine döndüğü zaman hem partide hem ülkede çok şey değişecek.
Bunun için öncelikli olarak CHP’de kurucu ilkelerine, sol ve sosyal demokrat kulvara geçmesi gerekiyor.
Değişim sadece bir kişiyi değil seçim yenilgisini olağan karşılayan o anlayışa toptan son vermek için olmalıdır.