Fatih Köprüsü’nden girip, Şükrü Karabacak’ın pahalı eseri giriş kapısını geçtiğinizde, yolun üç yerinde kaldırım taşlarının asfalta gömüldüğünü gördüm.
Yeni binalar inşa edilen caddede binaları birkaç metre geri çekmek kimsenin aklına gelmemiş…
İlçeye girerken kocaman bir beton refüje rastlıyorsunuz. Aydınlatılırken borçlanan Darıca yenilenebilir enerjiyi teğet geçmiş, SEDAŞ denilen kurumun bolca zarar verdiği bir ilçe…
Yol devam ediyor ileride ilçe Tuzla ile birleşmek için sağa dönen yolu hasretle bekliyor. İki ilçenin birleşmesi belki Bayramoğlu’nun sakinliğine son verecek ama ilçeye bir güç katacağı da kesin…
Biraz daha ileri gidince yeni Emniyet binası karşılıyor sizi, ilçemiz için mütevazı olan bu binanın bitmesi bekleniyor.
Karşısında özel bir hastane inşaatı devam ediyor. Bu hastanenin çok dar bir alana inşaa edildiğini biliyoruz.
Kavşağa geldiğimizde yol soldan Darıca Merkeze soldan Bayramoğlu’na dönüyor. Bayramoğlu bir cennet ama değeri bilinmiyor. Kışın o kadar tenhalaşıyor ki esnaf kepenk kapatıyor.
Sola döndüğünüzde Türkiye’nin en iyi hayvanat bahçesi bulunuyor. Bir mahalle arasında bu denli bir güzellik yaratmak dile kolay.. Faruk Yalçın ve ailesini minnetle anmak gerek…
İstanbul’dan ve ilimizden yoğun bir talep gören hayvanat bahçemiz ilçe ekonomisi için bir lokomotif olabilecekken gelenler geldikleri gibi gidiyor. Buranın çevresini değerlendirmemiz gerekli.. Buraya kadar gelmişken sahillerimizi görebilir, cağ kebabımızı deneyebilir siniz , diyemez miyiz?
İlçe merkezine doğru yol alırken caddenin ciddi şekilde düzenlenmesi ilçeye prestij katacaktır. Binaların dış cepheleri ışıklandırılabilir, yol kenarlarında peyzaj düzenlemeleri yapılabilir.
Yokuş aşağı inerken Darıca’da halen bir merkez veya çarşı görmediğiniz için, aklınıza ilçe neresi diye sorular gelebilir?
Darıca Merkeze dar bir sokaktan sola dönerek giriyorsunuz, sağa giderseniz sahile inersiniz ama sahilin büyük billboardlarla tanıtılması faydalı olabilir.
Darıca Merkeze geldiğinizde sağınızda şimdilerde belediyenin düzenleme yaptığı tarihi Çınaraltı Meydanı ile karşılaşıyorsunuz. Otobüslerin en yoğun durağı ama otobüs durabilecek bir alan yok. İşte bu alandaki esnafımız, Darıca Merkez’e ulaşamayan Darıcalılar başta olmak üzere birçok imkânsızlık nedeniyle sürekli dükkân açıp kapatıyor.
Film seti gibi güzel olan tarihi Darıca çarşısı sanatla ayağa kaldırılabilir. Bu hususta Karaköy veya Balat örnek alınabilir. Darıca Kalesi bir kafeden daha fazlası olmalı. Müthiş bir deniz manzarası var Darıca’nın…
Eski han binaları birer seramik atölyesi birer resim kursuna dönüşebilir. Kafeleri ve restoranlarıyla trafiğe kapalı alanlar oluşabilir. Darıca’nın meşhur tekiri Türkiye’ye tanıtılabilir. Balıkçı esnafı desteklenebilir.
Biraz daha aşağıda sizi çok güzel sahiller bekliyor. Kocaman bir askeri alan bekliyor. Bu alanlardan ekonomik katkı almak zorunda Darıca… İnsanların dinlendiği, spor yaptığı bisiklet sürdüğü, balık tuttuğu harika alanlar var. Ancak bir insanın Darıca’da bir gün geçirmesi sağlanmalı. Gecede Darıca’da kalmak istemeleri için turistik tesislere de canlılık kazandırılmalı…
Fuarlar, kongreler, su sporları müsabakaları yapılmalı. Darıca Gençlerbirliği model bir takım olmalı…Darıca için tanıtım filmleri çekilmeli. Darıca insanı ilçesinde iş bulmalı. Metro inşaatı bittiğinde metro durakları çok iyi değerlendirilmeli. Darıca’nın kendinden yetişen bir tiyatroya kocaman bir kütüphaneye ihtiyacı var. Hüma Hatun ve tüm benzeri kampların halkın tamamına açık olması gerekiyor. Darıca için her soruna çözüm bulunabilir bunun için vizyona ve insanların ortak aklına ihtiyaç var. Nüfusu her geçen gün artan ilçemizi ilçeye dönüştürecek bütünlüklü ve ileri görüşlü projelere ihtiyaç var. Tüm güzellik zaten Darıca’nın içinde gizli…