RÖPORTAJ/ ERHAN KAR
Darıca Çözüm Ortaokulu Müdürü Şeref Öksüz, okuldaki eğim sistemi ile ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Öğrencilerin yetiştirilmesinde, disiplinin ve rehberlik çalışmalarının önemli olduğunu belirten Oğuz, özel okullardan bir adım önde olduklarına dikkat çekti.
40 yıllık eğitim tecrübesi olan ve öğretmenliği severek yaptığını belirten Darıca Çözüm Ortaokulu Müdürü Şeref Öksüz, çocuklara uygulanan yaptırımların gelecekte olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Eğitimin ailede başlayıp, mezarda son bulacağını vurgulayan Öksüz, çocuklara sunulan her şeyin ölçülü olması gerektiğini, aksi takdirde çocukların ömür boyunca mutlu olamayacağını söyledi.
ÖĞRETMENLİK KUTSAL MESLEK
Öğretmenlerin toplumda bir model oluşturduğunu ve öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu ve vurgulayan Öksüz, sadece puanı tuttuğu için öğretmenlik mesleğinin seçilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Toplumumuzun, öğretmenlere bakış açısını değerlendiren Şeref Öksüz, “ Öğretmenler her zaman ülkemizde yüksek statüde tutulmuş ve saygı görmüştür. Bu yüzden yaşantısına normal bir bireyden daha fazla dikkat etmelidir. Çünkü onlara birden fazla rol yüklemiştir. Normal bir vatandaşın yaptığı hatayla öğretmenin yaptığı hata asla bir olmaz. Çünkü öğretmenler hayatımızda bir örnek teşkil eder.” şeklinde konuştu. Özel okullarda öğrencilere hayali puanların verilmesini eleştiren Öksüz ,“ Bir öğrencinin notu eğer 2 ise o öğrenciye 5 vermek haksızlıktır. Her öğrenci hak ettiği notu almalıdır. Şişirme notlar öğrenciye asla fayda sağlamaz. Öğrencinin, öğrenemediği dersin puanı 5 olsa neye yarar? Asıl amaç; dersin doğru bir şekilde öğretilmesidir ve bu unutulmamalıdır. Bir öğrenciyi şişirme puanlarla devlet sınavlarına hazırlayamazsınız” dedi.
“Eğitim uzun bir süreçtir. Ve bu süreçte sadece öğrencinin çabalaması yetersiz kalır. Aile, taşın altına elini koymalıdır. Öğrenciyi okula göndermekle eğitim süreci tamamlanmış sayılmaz. Aile, öğretmen ve öğrenci üzerine düşen görevi yerine getirdiği takdirde başarı sağlanır. Öğretmenlerin de derslerini anlatırken sadece teknolojik ürünlere bağlı kalması olumsuz sonuçlar doğurur. Dersler teknoloji merkezli değil, öğrenci merkezli olmalıdır. Akıllı tahtalar buna en büyük örnektir. Eğer siz sadece akıllı tahtaları kullanarak ders anlatırsanız, öğrencilerden başarı bekleyemezsiniz. Öğrencilerin tüm duyu organlarına hitap etmelisiniz. Öğrenci dersi izlemeyecek. Öğrenci dersi yaşayacak, hissedecek, gerektiğinde mantık yürütebilecek. Ancak bu şekilde öğrenciye hitap etmiş olursunuz. Sadece akıllı tahtaya bağlı kalınarak işlenen ders, film izlemekten farksızdır.”
1 adım öndeyiz
Öğrencilerin başarılı olabilmesi için, güçlü bir rehberlik sisteminin gerekliliğini vurgulayan Şeref Öksüz, “ Biz Çözüm Ortaokulu olarak, diğer özel okullardan daima bir adım öndeyiz. Bu, geçmiş yıllardaki başarılarımıza bakıldığında rahatça fark edilebilir. Biz, güçlü bir eğitim öğretim yuvasıyız. Bunu iddia etmemizin sebebi ise tecrübeli bir öğretmen kadrosuna sahip olmamızdır. İşin, nasıl yapılacağını iyi bilen nitelikli bir ekibimiz var. Öğrenciler ile ikili diyaloğumuz çok çok iyi. Uyguladığımız birebir takip sistemiyle öğrencilerimiz ile ilişkimizi daha da güçlendiriyoruz. Her öğrencinin bir danışmanı var. Bu danışman hocalarımız öğrencilerimizin her şeyini bilir. Deneme sınavlarının sonuçlar takip edilir. Öğrencilerimizin eksiklikleri giderilir. Aileler ile aylık görüşmeler yapılır. Öğrenciler ile öğretmenlerimizin iletişimi oldukça kuvvetlidir. Bütün bu süreç güçlü bir idari birim gerektirir. Bir kurumdaki başarı, idareyle ilişkilidir. İdare, ne kadar güçlüyse, öğrencilerin başarısı da o kadar yüksektir.” dedi.