''Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra başladı. 12’si tutuklu 18 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Cumhuriyet’çiler, iddianamede yer alan suçlamaları beş oturumda yanıtladı. Mahkeme heyeti, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ile Twitter’da Jeansbiri adlı hesabı kullandığı iddia edilen Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hâlinin devamına; Önder Çelik, Hakan Kara, Güray Öz, Turhan Günay, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku ve Musa Kart'ın ise tahliyesine karar verdi.
Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarının da aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 19 kişinin yargılandığı davada ara karar açıklandı. Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 19 sanıklı davada 7 tahliye verildi. 5 kişinin haricinde Hakan Karasinir ile Önder Çelik'in de tahliyesine karar verildi. Can Dündar ile İlhan Tanır hakkındaki yakalama kararının devamına karar verildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tahliye edilen isimler: Bilet Utku, Kakan Kara, Musa Kart, Turhan Günay, Önder Çelik, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör. Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun tutukluluğuna devam kararı verildi.
Mahkeme tahliye edilen 7 sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi.
Duruşma, 11 Eylül’e ertelendi. Mahkeme Başkanı, davayı bu yıl içinde sonlandırmayı istediklerini açıkladı.
Ara kararın, savcı Hacı Hasan Bölükbaşı'nın talepleriyle aynı doğrultuda olmaması dikkati çekti. Bölükbaşı Hakan Kara ve Önder Çelik'in tutukluluk hâlinin devam etmesini talep etmişti.
Bölükbaşı ayrıca, "esasa ve savunmaya ilişkin olmayan, Türkiye Cumhuriyeti ve yargı organları açısından suç unsuru bulunduran ifadeleri nedeniyle" Ahmet Şık hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etmiş; tutukluluğun devamı talebini de "kuvvetli suç şüphesi, delillerin toplanmaması ve delilleri karartma şüphesi"ne dayandırmıştı.
'TAMAMI BIRAKILIP ÖZÜR DİLENMELİ'
Davada kararın açıklanmasından sonra adliye önünde basın açıklaması yapılarak karar protesto edildi. Yüzlerce insan 'hak, hukuk, adalet' sloganı attı.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, kararı 'gazetecilere gözdağı vermek' olarak değerlendirdi. Gazeteciliği mahkum etmeye çalışanların kendisinin mahkum olduğunu vurgulayan Yarkadaş, şunları söyledi:
"Tamamının hemen derhal tahliye ve beraat etmesi gerekiyordu. Siz bizim arkadaşlarımızı neyle suçluyorsunuz da hala tutukluluklarının devamına karar veriyorsunuz. Hangi suçu işledi bu arkadaşlarımız. 270 günde bulamadığınız suçu 11 Eylül'e attığınız duruşmada mı bulacaksınız. Bu kamuoyunu aldatmak, meşgul etmek ve gazetecilere gözdağı vermektir. Gazeteciliği mahkum etmeye çalışanlar bugün Çağlayan adliyesinde kendileri mahkum olmuştur. Gazeteciler derhal beraat etmelidir ve kendilerinden özür dilenmelidir. Hem onlardan, hem ailelerinden hem okurlarından özür dilenmelidir.
Biz iyi ki Ahmet'in Akın'ın Kadri'nin Murat'ın arkadaşıyız. Onlarla aynı dünya görüşünü paylaşmaktan gurur duyuyoruz."
İşte ara kararın tam metni: