Akciğer kanserinin en önemli nedeninin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Altan Kır, “Ancak akciğer kanseri sadece tütün ve tütün ürünlerini kullananlarda değil, yüzde 10 civarında hiç tütün ve tütün ürünü kullanmamış kişilerde de görülebiliyor. Bunun dışında çevresel faktörler de önemli. Özellikle pasif içicilik, toprakta bulunan bazı maddeler ve hava kirliliği gibi çevresel faktörler de akciğer kanserine neden olabiliyor. Ayrıca bunlardan farklı olarak genetik faktörler de önemli bir etken oluyor. Ailesinde, birinci derece yakınlarında akciğer kanseri olanlarda görülme riski artıyor” dedi.
COVID-19 için çekilen tomografiler akciğer kanserinin erken evrede yakalanmasını sağladı
Akciğer kanserinin genelde belirti vermediğinin altını çizen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Altan Kır, “Bu tümörler genelde bir tarama sırasında ya da kontrol sırasında yakalanıyor. Ancak günümüzde pandemi nedeniyle COVID-19’dan şüphelendiğimiz pek çok kişiye tomografi çekildi ve bu sayede pek çok akciğer tümörü erken evrelerde yakalandı. Tümör, hava yolları içinde veya yakınsa dirençli öksürük, kan tükürme, nefes darlığı gibi solunumsal şikayetler görülebiliyor. Ayrıca ses kısıklığı, göğüs ağrısı gibi komşu yapı veya dokuların tutulumuna bağlı şikayetler de görülebilir. Bunun yanında zayıflama, iştahsızlık, halsizlik gibi genel kanser semptomları ile de hastalar karşımıza çıkabiliyor” şeklinde konuştu.
Tanı için görüntüleme yöntemleri uygulanıyor
Akciğer tanısı için şüphelenilen hastalara önce görüntüleme yöntemleri uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Altan Kır, “Klasik görüntüleme yöntemleri dışında tomografi ve hastalığın metabolik aktivitesini gösteren bazı özel görüntüleme yöntemleri uyguluyoruz. Bunların sonucuna bağlı olarak tümörün lokalizasyonuna göre ya endoskopik olarak, yani nefes borusuna bronkoskopi dediğimiz aletle girerek hava yolundan biyopsi yapıyoruz ya da dışarıdan tomografi yardımıyla, iğneyle biyopsi yaparak tanı koyuyoruz. Kanserin hücre tipini belirliyoruz. Akciğer kanserinin genel olarak iki ana hücre tipi var. Birisi küçük hücreli akciğer kanseri, diğeri de küçük hücreli dışı akciğer kanseri. Küçük hücreli dediğimiz akciğer kanseri, tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor” dedi.
Cerrahi tedavi erken evrelerde en önemli tedavi yöntemi
Küçük hücreli akciğer kanserinde, çok kısa sürede lenf bezlerinde ve uzak organlarda metastaz görüldüğü için genellikle bunların tedavisinde cerrahi tedavinin önerilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Altan Kır, “Ancak tümör çok küçük boyutta ve erken yakalandığı zaman cerrahi tedavinin yeri var. Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 20’sinde cerrahi tedavi yapabiliyoruz. Bu ‘solid organ tümörleri’ dediğimiz akciğer tümörü gibi tümörlerde 3 tane temel tedavi yöntemi var. Cerrahi tedaviler, kemoterapiler ve radyoterapiler. Cerrahi tedavi erken evrelerde en önemli tedavi yöntemidir” açıklamasında bulundu.