Arada bir ortalıktan kayboluyorum.
Bunun nedeni yoğun koşturma içerisinde soluklanmaktır.
Tabi ki, bu arada yazılarıma ara veriyorum.
Bazı dostlarım sağolsun nereye kaybolduğumu soruyor.
Biz de gizli saklı bir şey yok.
Yine soluklanmak için Ege kıyılarını gezdim, dolaştım geldim.
Ege’nin her mevsimi bir başka.
Bir kez daha Dünya’ya gelsem Ege kıyılarını tercih ederim.
Bunun nedenine gelince sıcak kanlı insanlar aralarındaki sorunları konuşarak çözmeyi seviyorlar.
Demokrasi kültürü daha gelişmiş.
Dikkatimi çeken bir konu oldu, gereksiz yere korna çalan araç sürücüleri İstanbul plakaları olmaları dikkatimi çekti.
Bu ülkenin neresine giderseniz gidin, televizyon izliyorsanız, gazete okuyorsanız memleket meselelerinden kaçma şansınız yok.
Son bir hafta içerisinde olup bitenlere gelince; anormal bir yerlere doğru savruluyoruz.
Bunu ifade etmemdeki amaç hukuk devletinden uzaklaştığımız an hakemlik yapacak kurum kalmıyor.
Toplumu kutuplaştırmanın kötü sonuçları bunlar.
Hiç kimse bulunduğu noktadan taviz vermeye yanaşmıyor.
Gideceğimiz başka ülkemiz olmadığına göre bağırmadan, kırıp dökmeden ortak çözüm yolları aramak lazım.
Bu iş nasıl olacak derseniz, karşınızdaki insanları anlamaya çalışacaksınız.
Empatiye ihtiyacımız var.
Aksi halde iki yumurtayı birbirine çarparsanız mutlaka biri kırılır, diğeri zarar görür!
Önemli olan ya hep ya hiç noktasına gelmemektir.
Sosyal medyaya bakıyorum, yandaş kalemler elinde gaz bidonuyla dolaşıyor!
Siyasetçi çözüm odaklı olmalı.
Cumartesi günü Dilovası HDP İlçe örgütünün açıklaması vardı.
Polisin soğuk kanlı yaklaşımı son derece memnuniyet vericiydi.
Her hangi bir olaya mahal vermeden basın açıklamasına izin verildi.
Olması gereken de buydu.
Bunu neden gündeme getirme ihtiyacı duydum.
Bu ülkeyi yönetenler kavgayla hiç bir yere varılamayacağını bilmelidirler!
Durduk yerde gazetecilerin tutuklanması, HDP’nin yöneticilerinin tutuklanmasının bir izahı olmalı.
Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırırsanız sıkıntılı konulara arabuluculuk yapan kurum kalmaz.
O zaman da kendi sorununu çözemeyen bir ülke haline geliriz...
Daha sonra bizim sorunlarımıza dışardaki ülkeler müdahil olur.
Onun bedeli çok ağır olur.
Bunun örnekleri hemen yanıbaşımızda var.
Umarım o duruma gelmeyiz...!
Çok sesli olmak iyidir, ancak seslerin birbirine anlayışla yaklaşması gerekir.
Biri diğerinin sesini kısmaya çalıştığı an en tehlikeli andır!