ÇIĞLIK

Tuncer Altunbulak

Geçtiğiniz bir sapa yoldan çığlık atan bir kadının sesiyle irkiliyorsunuz sağınızda solunuzda kimseyi göremiyorsunuz aman sende kimdir nedir diyip gider misiniz yoksa sesin geldiği yere yönelip araştırıp sesin sahibini bulmaya çalışır mısınız bu sizin tercihinize bağlı ama tercihten öte bir mesele bu konu ayrıca bir insanlık ve vicdan meselesidir kimse yok mu ne olur kurtarın beni bu sözleri söyleyen birini yüzüstü bırakıp gitmek gerçekten tartışılır bu ses anneniz kız kardeşiniz hatta eşinizin sesi de olabilir birilerinin annenizi bulunduğu böyle bir yerden kurtarmasını istemez misiniz bu iş otobüste trende yaşlı ya da hamile bir kadına yer vermek gibi bir şey elbetteki kurtarmak istersiniz o zaman ucunda nasıl bir tehlike olursa olsun o sesin sahibini kurtaracaksınız bu bir insanlık görevidir ünlü öykü yazarımız Sait Faik Abasıyanık’ın buna benzer bir öyküsü vardır kalabalık caddede oturan bir adam önünden gelip gidenlere hişt hişt diye seslenir onları uyarır durup bakıyorsunuz adam hiçbir şey söylemiyor kendi kendinize delinin zoruna bak diye geçip gider misiniz adamın yanına gidip dostum bir sorunun mu var ne istiyorsun deyip adamla konuşur musunuz buna benzer bir olay yaşamıştım Kadıköyde vapur iskelesinin önünde yaşlı bir kadın bana şuradan bir simit alabilir misiniz demişti çok yaşlıydı duvardaki saatin sarkacı gibi bir oyana bir bu yana sallanıyordu Kadıköy’e her gittiğimde o kadını hatırlarım bana iç karartıcı şeyler anlatmıştı yoksul ve zavallı insanlar bakın bu konuda iki yüzlülük yapanlar yağcılık yapanlar da var kırsal bölgede köyün birinde köy ağasının atının tımarını yapan adam sağda solda ağanın atı benimle konuşuyor gibi sözler edince ağa buna kızar adamı çağırır yanına atı da adamın yanına çıkarır adama atla konuş bakayım ne konuşacaksınız der tabi at konuşmaz ağa yağcılık yaptığı için adamı kovar garibin yoksulun yanında durmayan onların halini hatırını sormayan iniltilerini duymayan kimi vicdandan yoksun adamlar zenginlerin yanında durur onların köpeklerini kedilerini kendinden daha çok sevmeye çalışır duyarsız iki yüzlü sahtekar böyle insanlar da var sözünü ettiğim bu konularla bugün içinde yaşadığımız toplumsal duyarsızlığı ve ilgisizliği anlatmaya çalışmak istiyorum başta ekonomi ve etik değerler olmak üzere dibe vurmuş toplum haline gelmiş haldeyiz başımıza gelen şeylerin tamamı bizim duyarsız olduğumuzdandır her gün gazetelerde okuyor televizyonlardan izliyoruz toplumun gözü önünde birileri birilerini dövüyor kadınlara hakaret ediyorlar keyfi olarak silahla insanları öldürüyorlar kimsenin bu gidişle sesi çıkmıyor temel gıda maddeleri her gün zamlanıyor paramızın değeri düşüyor dağlarımız nehirlerimiz altın arayan insanlar tarafından zehirleniyor kimse sesini çıkarmıyor yanı başınızda gözümüzün önünde emperyalistlerin Filistin halkını öldürmelerine küçük bir azınlığın dışında kimse ses çıkarmıyor sevgili halkım şöyle sağına soluna bir bak kendine gel ayağa kalk bütün umudumuz sensin umudumuzu hayallerimizi bozma sen uyanmazsan gelecek günler bugün günlerden çok daha kötü ve çok daha çirkin olacak çocukların torunların emperyalistler tarafından sömürülecek zamanı gelecek yerlerinden yurtlarından sürülecek ne olursun artık uyan ve kendine gel yedi düvele karşı koymuş bir halkasın sen sana yakışır mı uyumak ve bu duyarsızlık emperyalistler ve onların uşakları sana cahil işe yaramaz barbar diyorlar kalk şöyle bir nefes al kendine gel bu şom ağızları konuşturma sen kızamığı kuş palazını sıtmayı frengiyi veremi yenmiş bir halkasın hem de kurtuluş savaşının o günlerinde bu ülkede hiç sorun yokmuş gibi davranmak sana yakışmıyor hadi kalk ayağa sırtındaki kamburu at aşağı oğullarını kızlarını al yanına onlara güven onları sev açlık ve yoksulluk karşısında sana ağlamak mızmızlanmak dertlenmek yakışmıyor zengin topraklarını derelerinle ırmaklarınla yoğur yeniden bereket yarat bu ülkede

Her gün hastanelerde doktor doktor dolaşmak sana yakışmıyor hastalıkların geliş yollarını kapat bak şairimiz Necip Fazıl ne demiş Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar sevgili halkım kalk lütfen uyuduğun yetmedi mi kalk seni sömürenleri sırtından at topraklarına denizlerine sahip çık bu ülkeyi sen kurdun yoksulun garibanın cahilin hakkını yiyenlere müdahale et umut sendedir sevgili halkım artık neyi bekliyorsun kalkmanın zamanı çoktan geldi de geçti bile

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.