CHP’NİN İKTİDAR YOLU!

Cengiz Akgün

SHP’de siyasete başlayan Muharrem İnce en parlak günlerini CHP’de yaşadı.

İl başkanı, milletvekili, grup başkan vekili, CHP genel başkan adayı, Cumhurbaşkanı adayı oldu.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında gösterilen ilginin sadece kendisine dönük olduğuna aldanıp CHP’den istifa ederek Memleket Partisi’ni kurdu.

Sonuç fiyasko oldu.

Bir takım merkezler üzerinden CHP'de gedik açılmaya çalışıldı.
İşin garibi ise Muharrem İnce hakkında ki yeni parti kuracak söylentileriyle ilgili olarak, "Hiç bir gazete ve ajansa konuşmadım, bir karar almadım, alırsam açıklarım" diyordu.
Yani, "Ben yoksam CHP'de yok" diyordu.
Perde arkasında ise malum tek merkezden yönlendirilen trollerin Muharrem İnce'ye sosyal medya üzerinden inceden, inceye şişirip gaz vermesiydi.

Bunları yazarken aklıma Yeni Türkiye Partisi geldi.

DSP’de siyaset yapan İsmail Cem’in Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan ile birlikte 2002’de kurduğu parti.

Ancak bu parti 3 Kasım 2002 seçiminde yüzde 1 oy almış İsmail Cem, Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan siyasetten bitik hale gelmişlerdi.

Ağustos 2002’de Yeni Türkiye Partisi genel başkanı İsmail Cem parti binası açılışı için Gebze’ye gelmişti.

Gazeteci olarak izlenimim, kurulan yeni partiden hiçbir nane olmayacağı yönünde idi.

Öylede olmuştu.

Siyaset mezarlığı “Ben, ben ve ben...” diyenlerle doludur.

Şimdi CHP’yi belediyeler üzerinde etkisiz hale getirilmek isterken öte yandan ise parti içini karıştıracak bir takım projeler uygulanmaya başladı.

Kılıçdaroğlu olayı gibi…

13 yıl CHP genel başkanlığı yapmış ve partisini sürekli muhalefette tutmasına, bir tomar yanlışa karşın hala liderlik peşinde.

Beşiktaş Belediyesine yapılan operasyonda bu partinin eski genel başkanı olarak tek kelime etmemesi nasıl açıklanır?

Varsa bir yanlış açıkla.

Susmak onaylamaktır veya çelme takmaktır!

Mevcut yönetim, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin birinci parti olunmasını iyi değerlendiremedi.

‘Yumuşama’ gibi bir takım enteresan söylem ve kararlar sürekli yapılan zigzaklar seçmende kafa karışıklığı yarattı.

Geldiğimiz noktada Özgür Özel ve ekibinin yumuşama gibi altı boş söylemleri ters tepti.

Zaten AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavır ve söylemeleri her şeyi anlatıyor.

Erdoğan yumuşama öncesi CHP’ye ‘çöp’ diyordu bugünde aynısını diyor.

Yani Erdoğan söyleminden geri dönmemiş ve önemli oranda kendi seçmeni de niye kavga dili kullanıyor diye ona sırtını dönmemiş.

Siyasette yumuşaklık makbul bir şey değil.

CHP iç bütünlüğünü zarar vermeden bütünlük içinde olmalıdır.

Aksi halde iktidar olma yolunda sonuç hüsran olacaktır.

Demedi demeyin!