CHP’nin seçim başarısını herkes görmek istediği gibi izah ediyor.
Kimileri diyor ki, İmamoğlu ve Yavaş’ın etkisi büyük, bazıları değişim etkili oldu kimileri ise Özgür Özel’in liderliği ile seçim başarısı yaşandı.
CHP’nin seçimi kazanmasını bir türlü kabul edemeyen karşı cephe ise, ‘’Seçimi Erdoğan kaybetmedi ne alakası var?’’ gibisinden enteresan savunma içinde!
Seçimin kaybedeni elbette Erdoğan ve partisidir.
İstanbul’da 17 bakan ile ilçe ilçe, mahalle mahalle miting yapan kimdi?
Bunların dışında seçimi kaybedip hala ‘’Kazandık’’ şeklinde akıl tutulması yaşayanlarda var.
Öncelikli olarak CHP’nin seçim başarısı tek başına kişilere mal edilemez çünkü her il ve ilçe de doğru adaylarla birlik ve bütünlük içinde seçime girildi ve kazanıldı.
Tabi ki İstanbul ve Ankara’da İmamoğlu ve Yavaş’ın belirleyici etkisi oldu.
Ancak, Bursa, Adana, Mersin, Antalya, Edirne, Adıyaman, Kütahya, Denizli, Çanakkale, Manisa, Muğla, Giresun gibi illerde adayların katkısı göz ardı edilemez.
Toplumda karşılığı olan her aday seçimin kazanılması noktasında çaba gösterdi.
Ekonomik kriz ve ağır sonuçları nedeniyle sıkıntı yaşayan vatandaş siyasal iktidara sandıkta ‘’Yeter artık’’ mesajını güçlü olarak verdi!
2028 seçimlerinin olağan tarihinde yapılmasına 4 yıl var.
Bu 4 yıl içinde hiç kuşkusuz köprünün altından çok sular akacaktır.
CHP, yerel yönetimlerde vereceği doğru ve halktan yana sınav ile 2028’de Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekilliği seçimini kazanacaktır.
Engellemeler olacak ancak CHP Türkiye için yeni bir seçenek durumundadır.
Ne olursa olsun halkımızın sağduyusu her zaman galip gelmiştir.
Anımsayın ANAP’lı, DYP’li Sağ iktidar günlerini.
Burunlarından kıl aldırmıyorlar ve adeta biz hep iktidar olacağız diyorlardı.
Onlar bir süre sonra kaybetti ve AKP dönemi başladı.
AKP’de seçimde yenilmez denildi ve 22 yıldır iktidarda ne var ki 31 Mart seçiminde kaybederek 2. Parti oldu.
Yaşanan onca olumsuzluk, sorun ve sıkıntıdan bunalan vatandaşın sandıkta ‘’Dur’’dedi.
‘’Demokrasilerde sonsuz iktidar yoktur’’ diyen vatandaş, halk iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu iktidar sahiplerine anımsattı.
CHP’nin sadece dış müdahalelere değil kendi içinden ve çevresinden gelebilecek her türlü saldırılara hazırlıklı olması gerekiyor.
CHP içine yerleştirilmesi muhtemel ‘Truva atları’ ile kale içeriden yıkılmak istenecektir.
CHP, sağ siyasete benzeşen ve aynı rotada yol almak isteyen bir yola girerse ilk seçimde geldiği yere geri döner.
CHP ötekilerden farklı olarak özelleştirmeci ve neo-liberal siyasete karşı sosyal demokrat ve kamucu siyaset ekesinde yol almalıdır.