Gebze CHP’de demokratik bir yarış var.
Adaylar projelerini üyelere ve delegelere anlatmakla meşgul.
Pazartesi günü Avukat Yüksel Genç ziyaretimize geldi.
Mahalle ve ev ziyaretleri sonucu geniş bir partili kitleye ulaşmak için geceli gündüzlü mesai harcıyor.
Önce parti içi yarışı göğüsleme peşinde.
Siyaset insana çok şey öğretiyor.
Bazı insanlar günlük yaşam içerisinde dostlarını böyle zamanlarda daha iyi tanıma şansı buluyor.
Cumhuriyet Halk Partisi çok sesli bir siyasi geleneğe sahiptir.
Herkes aday adaylarını enine boyuna ölçüyor tartıyor.
Kiminle daha fazla oy alınabileceğinin hesabını yapıyor.
Böyle zamanlarda insanlar karar verirken sokağın sesine kulak vermeli.
Çünkü toplumun her kesiminin oyuna ihtiyaç var.
Ön seçimden çıkacak adaya herkes gönül rahatlığıyla oy verebilecek durumda olmalı.
Umarım CHP’nin üyesi ve delegesi, beş yılda bir eline geçen bu fırsatı doğru değerlendirir.
Yapılan bir yanlış tercih tüm Gebze’yi cezalandırmış olur.
Böyle zamanlarda duygusallığın yeri olmaz!..
Aday adayları konusunda herkesten güzel eleştiriler alıyorum.
Tabi ki son kararı verecek olan CHP’nin üyeleridir.
2009 yerel seçimlerinde CHP’nin almış olduğu oyla AKP’nin arasında fark var.
Aradaki bu farkı kim kapatabilecekse tercihler ondan yana olacak.
Sohbet ettiğim CHP’liler işi sıkı takip ediyor.
Sadece partinin tercihlerine öncelik vermiyorlar.
Seçmenin oyunu kiminle fazla artırabilecekse tercihini bu yönde kullanacak.
İşin bir başka boyutu ise, seçmenler siyasi partilerin üye ve delegelerine zaman zaman uyarıda bulunuyor.
Buna bir nevi mahalle baskısı denebilir.
Tabi ki bu ifadeyi olumsuz anlamda düşünmüyorum.
Partilere üye olmayan seçmenler siyasi partileri işin başında ikaz ediyor.
“Yanlış tercihe oy vermeyiz” diyor.
Gerisi CHP’nin üyesine ve delegesine kalmış.