466 (yazıyla dörtyüzaltmışaltı) 12’nin (yazıyla oniki) tam 35.84 (yazıyla otuzbeş ‘nokta’ seksendört) katı.
“Koskaca Gebze’de bu konuyla ilgili uyarıyı, Karamürsel Belediye Meclis Üyesi Orhan Tanış yapıyor” tarzı 13 kelimelik bu dahiyane tespite Orhan Tanış ve Saide Arslan Çalışkan şahsında iki CHP’li meclis üyesinin verdiği yanıtın toplam kelime sayısı, tespitin kelime sayısından neredeyse 36 kat fazla.
Gebze’deki askeri kışla için hazırlanan proje Cumhur İttifakı bileşenleri hariç Gebze kamuoyunun amiyane tabirle ayaklandığı bir konudur.
‘Haklı haksız’, ‘doğru yanlış’ gibi seçeneklerden bağımsız halde tutup ele aldığımızda meseleyi sulandırmaktır.
Erkin bir diğer tanımla iktidarın çok işine gelir. Bu süreçte halkın “maymuna bak” konumunda olması için gündem dağınıklığına ihtiyaç duyan iktidar için arayıp bulamadığı bir fırsattır.
KBB ve Karamürsel Belediyeleri CHP Meclis Üyesi, aynı zamanda KBB İmar Komisyonu Üyesi Orhan Tanış, 347 kelimelik yanıtını, “Bu konuda da en az Gebzeli hemşerilerim kadar kendimi Gebzeli olarak hissedip, özen ve itina ile karar alacağımızdan emin olmanızı belirtir saygılarımı sunarım” cümlesiyle, alabildiğine naif bir cümleyle noktalıyor.
Şahsım dahil olmak üzere hiç kimse hatasız veya dört dörtlük değil. Her meslek erbabı çalıştığı sürece istem dışı hatalara imza atar, atacaktır da. Hata yapmamak sadece hiçbir şey üretmeyenler için geçerli olabilir ama aslında hiçbir şey üretmemeleri olabilecek en büyük hatadır.
Hata sonrası özür, bir naifliktir. Mesleğimizde; herhangi bir haber veya yorumda hata yapıldığı zaman özür dileme biçimi, diğer tüm meslek gruplarından farklılık içerir. “Özür ve düzeltme” ara başlığı veya gerekirse başlığında düzeltme yapılır. Ardından önce muhatabı sonra kamuoyundan özür dilenir.
Gebze’deki askeri kışla vakasında her zamanki bildik ifade biçimiyle, “iktidara zeval gelmesin” hassaslığı içinde iktidara en ufak bir eleştirmede bulunmayıp..
Neyin nasıl olması gerektiğine dair çözüm önerileriyle günü kurtarırken ana muhalefete sarmanın kolaycılığında olanlardan böyle bir kültür ve nezaketi beklemek nafiledir.
Ama insan hiç olmazsa biraz okuruna, kendisine takip edene saygılı olur da, “Sizi yanlış bilgilendirdim. Özür dilerim” der yahu.
Mesleğim üzerine ahkam kesmeye naçizane hakkım var.
Gazetecilik mesleğinin temel ve etik kurallarındandır, özür ve düzeltme.
**
CHP’deki bir diğer geleneksel karın ağrısı..
Bir dönem CHP’nin Darıca Kadın Kolları yönetiminde de yer alan, mahalle örgütü başkanlığı da yapan naif kişi, “İzninizle paylaşıyorum…” demiş.
Diğerinin arayıp da bulamadığı. “İzin ne kelime dükkân sizin. Hatta tüm takipçilerinize etikleyebilirsiniz” dememiş, ihmal etmiş!
İl yönetim kurulu üyeliği ve belediye meclis üyeliği de yapmış bir diğer zevat tebrik etmiş. Tebrik ettiğiyle birlikte CHP’nin iki eski yöneticisi, tebrik edeni emojiyle tebrik etmiş.
Bir diğer eski CHP yöneticisi bulmuş suya sabuna dokunmayan, sıradan konuyu.
Sadece Gebze’de değil artık memlekette esamesi okunmayan, ülke genelinde elimize yüzümüze bulaştırdığımız “Kent konseyi” geyiği.. düzeltme: nitelikli tartışmasına kaptırmış. Sabahlar olmasın!
Gebze’deki askeri kışlanın ranttan kurtarılıp halka kazandırılmasına yönelik çabada sergilediği, soran olursa “devrimci” mücadele ile içinde. CHP yerelde iktidara gelirse bir caddeye ismi de verilmeli!
Uyanın yahu uyanın..
Aslı astarı olmayan eksik bir tanımlama ile..
İktidar ile arayı bozmamak için ama kucağında “bomba” gibi bulduğu ve görmezden gelemeyeceği meseleyi nasıl konu edineyim telaşı içinde iken..
Aynı zamanda ana muhalefetten de çeşitli kaynaklardan nemalanmasından sebep ana muhalefete de “maymuna bak”tırma telaşındaki zevat..
Kuvvetle muhtemel mazide yaşadığı gerçeklerden sebep, oranın iç acısı yürek sancısı ile bir anlık öfkesine yenilip..
“Koskaca Gebze’de bu konuyla ilgili uyarıyı, Karamürsel Belediye Meclis Üyesi Orhan Tanış yapıyor”
derken bu yaklaşımın, bu sözüm ona eleştirinin kişilerden arındırılmış kurumsal hedefi CHP… Cumhuriyet Halk Partisi..
Gel gör ki aynı partide üstelik aktif siyaset yapmış olanlar paylaşıyor, alkışlıyor.
İktidarın ekmeğine yağ sürecek şekilde “Maymuna bak” diyeni Truva atı gibi CHP’nin içine sokmuş, maymuna baktırıyor…
Biraz uyanık olun. Biraz siyasi olun. Biraz at gözlüğünüzü çıkartın yahu!
Gebze elden gidiyor, son toprak elden gidiyor. Ranta kurban ediliyor yahu.
**
Gebze Bölgesi ilçelerinde belediye meclis toplantılarının naçizane, en sıkı takipçisi ve en detaylı habercisiyim.
Bir müddet ara verdim ama çok önemli, yine sürdürüyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’ni de yerinde, takipteyim.
Belediye başkanından AKP’li meclis üyelerinin söylemlerine kadar, belediye meclislerinden ürettiğim politik içerik olarak AKP merkezli haberleri belediyelerin basın büroları dahi üretip servis etmiyor.
AKP’ye yakın basın ile bir ayağı AKP diğer ayağı CHP’de basın..
Bir iki istisna hariç onlar için muhalefet neredeyse yok hükmünde. İktidarın ne söylediğiyle de çok oralı değiller. Meclisteler ama maksat sadece kendilerini göstermek. Bir de zaten belediye basın büroları meclis haberini gönderecek, not almaya bile ne gerek var.
Gözlemliyorum..
Örneğin Gebze’de..
İYİ Parti’ye nispeten biraz daha iyiler ama CHP’den biri konuşmaya görsün..
“Öff, çok uzattı…”
“Ne boş konuşuyorlar…”
Tam bir iktidar ağzı.
O dediklerini zaman zaman aynı zamanda KBB Başkanvekili Yaşar Çakmak ile diğer AKP’li meclis üyeleri de zaman zaman söylüyor zaten.
Doğrudur, yanlıştır. AKP’lilere o söylem örtüşüyor, sırıtmıyor da…
Size ne oluyor?
Ne söylediklerini değil not almak dinlemeye bile tahammülünüz yok.
Ondan sonra..
Gebze, Darıca, Çayırova’da..
Belediye meclislerinde CHP ne yapıyor?
Doğru yapıyor, yanlış yapıyor. Tartışılır.
Eksik kalıyor, yetersiz kalıyor. Üzerinde konuşulur.
“Şunu söylerken ifadesi yanlıştı”, “Bu önergeyi verdi ama gereksizdi” denilip üzerinde fikir yürütülür.
Kimsenin avukatı değilim haddime düşmez ama..
Çabalarını çalışmalarını gözlemliyor ve haberleştiriyorum.
“Hiçbir şey yapmıyorlar” demek vicdansızlık..
Hele ki bunları bir, birkaç, o veya bu sayıda CHP’linin bir takım gerekçelerden sebep dile getirmesi… insafsızlıktır.
Askeri kışla meselesini gündeme getiren Orhan Tanış şahsında CHP’dir.
Tanış’ın nerede oturduğundan sebep; “İktidarın CHP’ye klonladığı Truva atı” konumundaki zevatın meseleyi o yaklaşımla değerlendirmesi en basit tabiriyle komiktir..
Askeri kışlanın içindeki dini tesis detayının iktidarın bir tuzağı olduğuna ve düşülmemesi gerektiğine dair detaya dair naçizane dün uyarıda bulunduydum.
Bugün de, “Truva atları” kullanılarak hazırlanan tuzaklara düşülmemesi gerektiğine dair uyarıyor..
O tuzağa düşenleri de bir an önce tuzaktan çıkıp aklıselime davet ediyorum.
Bugün yorumuma da yüzde 50 dolaylarında “zam” yapmış oldum mevzudaki detay fazlalığından ötürü.
Kelime sayar 900 bandını da geçti.
Bitiriyorum, bitirdim diyorum.
Başka da bi’şi, en azından şimdilik, demiyorum.