Ağustos ayında sıkıcı ve boğucu havalar kendini daha fazla hissettirdi.
Farkındaysanız her yıl biraz daha hava sıcaklığı artışıyla karşılaşıyoruz.
Bunun nedeni hızla tükettiğimiz yeşil alanlar olduğunu pek çoğumuz farkında değil.
İnsanlarla sohbet ederken yeni yapılan binaların ihtişamlı görüntüleri büyüleyici olduğunu söylüyorlar.
Bilmediğimiz veya öğrenmek istemediğimiz gerçekler var.
Her yıl binlerce ağaç kesiliyor.
Kesilen her ağaç soluduğumuz havanın eksilmesi demektir.
Giderek doğal denge bozuluyor.
Temiz su kaynaklarımız hızla azalıyor.
Bu olup biten pek çoğumuzun umrunda bile değil.
Yaşadığımız şehrin sokakları araba parkına dönüştü.
Bir kaç yıl sonra sokağa çıkamayacağız.
Bu durum sadece Gebze, Darıca, Çayırova şehir merkezlerinde yaşanmıyor.
Kenar mahallelerde durum aynı.
İnsanlar evlerinin önüne araç park edememekten yakınıyor.
Planlamayı olumsuzluk olarak görenler ilk yaptıkları iş Devlet Planlama Teşkilatını kapatmak oldu.
Yaşadığımız ülkenin planı olmazsa geleceğe yönelik hedef belirleyemez.
Aynı durum şehirlerde yaşanıyor.
Plan yok geleceğe yönelik şehirlerin durumu içler acısı.
Tarım alanları, konut ve sanayiye açıldı.
Çok fazla okumuş insanın olması kötü gidişatı değiştirmiyor.
Eğitimli insanlara ihtiyacımız var.
Bugünü kurtarmak uğruna gelecek mahvediliyor.
Bu durum nereye kadar sürdürülebilir.
Sabahları spor yapmak için erken saatlarda kalkıyorum.
Yürüyüş yaptığım yerlerde çöp kutuları bomboş.
Gel gör ki çöp kutularının etrafı çöplerle dolu.
Aynı durum parklarda mevcut.
Yürüyüş yaptığım parkın temizlikçisi sabahın 6:30’unda yerlerdeki yeme içme atıklarını temizlemekten canı çıkıyor.
Hergün istisnasız aynı durum.
Bir toplum yaşadığı şehre nasıl bu denli düşmanca davranıyor anlayabilmiş değilim.
Parklardaki her masanın yanı başında çöp kutusu var.
Otobüs ve münibüs duraklarında su şişeleri, sigara izmaritlerinden geçilmiyor.
Bir kaç gün önce lüks bir jeep Bağdat Caddesi’nde önümden gidiyor.
Önce boş sigara kutusunu sokağa attı, biraz sonra selpakları yola attı.
Trafik yavaş ilerlediği için yanyana geldik.
Çöpleri sokağa neden attığını sordum.
“Sana ne seni ilgilendirmez” cevabını aldım.
Artık kimseyi ikaz etmeye gelmiyor.
Uyardığınız insan hemen şiddete başvuruyor.