Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında adam sorar:
-Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?
Doktor:
-Bir küveti su ile dolduruyoruz.Sonra hastaya üç şey veriyoruz.Bir kaşık, bir fincan ve bir kova.
Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?
(Burada da ben size sormak istiyorum. Eğer bu fıkrayı bilmiyorsanız, samimi olarak cevap verin lütfen.
Siz ne yapardınız?)
Doktorun sorusu üzerine adam:
- Oooo! Anladım! Normal bir insan kovayı tercih eder.Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyük.
-Hayır, der doktor.Normal bir insan küvetin tıpasını çeker.
Gerçek akıl, sadece bize sunulan çözümleri seçmek değil,en uygun çözümü bulabilmektir.
Son günlerde, ülkemizde genel olarak yaşananlar, bana bu fıkrayı hatırlattı.
Nedense...
Kendimi,çok büyük bir akıl hastanesinde hissetmeye başladım epeydir.
Akli muvazenesini kaybetmiş, ciddi bir çoğunlukla birlikte yaşıyoruz.
Dengede kalabilmeyi başaran azınlık dahi görmekte zorlanır olduk.
Asan-kesen, çalan-çırpan, vuran-kıran, yalan konuşup üstüne buna inanarak yaşayan,
Hak yiyen, hukuk dendiğinde guguk kuşu sanan insancıklar zümresi her yer.
Fuzuli zamanında şöyle demiş;
"Selam verdim, almadılar rüşvet değildir deyu."
Ayıp,günah,suç olan kavramlar o kadar legalleşti ki, yaşasa ne derdi kim bilir Fuzuli...
Çıkar için, bütün insani vasıflarımızı satmış durumdayız.
Erdem yoksunu olduk.
Son süreçte yaşanan Artvin-Cerattepe 'de yaşanan olaylar en son örnek bunlara.
Kapitalizm denilen haris mefhuma yenilmediler şimdilik.
Nasıl bir açlıktır, nasıl bir doymazlıktır ki bu kadar kötülük yaptırsın?
Nasıl kör olmuşsun ki, onca ağacı, o tabiatta yaşayan canlıları göremiyorsun?
Cerattepe Türkiye'nin ve dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip ve kuşların göç güzergahlarından biri.
Ladin;Sarıçam,Göknar ve Kayın ağaç cinsleri ağırlıklı olarak yer alıyor.
Bu alanda madencilik faaliyeti yapılması halinde 50 bin ağaç kesilecek.
Ne için?
Altın ve bakır madeni çıkarmak için.
Altından değerli bu doğayı, yaşam alanınını yok etmek için akıl yoksunu olmak gerek.
Geleceğini pula satmış materyalistler, bu sefer mağlubiyetle sahadan ayrıldı.
Ki bu dün şirket iken, bugün holding olan şahsın ilgi alanını yazmaya utanıyor insan.
O söylemini, Artvin halkı tepkisel olarak iade etti.
Küveti kaşıkla ve kovayla boşaltmadı bu sefer halk.
Direk tıpayı çekti.