Pandemiye rağmen sanat adına çok güzel adımlar atılıyor haberiniz var mı?
İstanbul’un merkezine uzak semtlerden biri de Çayırova. Uzun yıllardır değişik çabalarla var edilmeye çalışılan sanatsal etkinlikler nihayet Çayırova Belediyesi’nin çabalarıyla şekilenmeye başladı.
2019 sonbaharında oyunculuk eğitimi ile başlayan çalışmalar gençleri ve kadınları sanatla tanıştırdı. Birçoğumuz için hayal olan sahneye çıkmak, oyun sergilemek, belediyemiz sayesinde gerçeğe dönüştü.
Oyunculuk, duygu ve gövde eğitimi, diksiyon çalışmaları yirmi üç tiyatro heveslisi Çayırovalıyı bir araya getirip bambaşka insanlara dönüştürdü.
İki senedir çalışmalarını sürdüren tiyatro topluluğu, sessiz sedasız üç oyun çıkardı. Oyunlar salgın hastalık nedeniyle sabırsızlıkla izleyicisine kavuşacağı günleri bekliyor…
Hakan Güneri, Hale Üstün, Serdar Dinçel, Behruz Firuzment, İlker Düzen uzak yolları aşarak günlerce gelip giderek, uğraşarak bir tiyatro topluluğunun temellerini attılar.
Kadınlar grubu ve gençler grubu olarak başlayan çalışmalar giderek yirmi üç oyuncunun yanyana oyun ürettiği bir kadroyu oluşturdu.
Çayırova Belediyesi tiyatro topluluğunun gençlerden oluşan grubu, 26 Mart 2021 akşamı Belediye Başkanımız Bünyamin Çiftçi’nin de katılımıyla dekorlu ve kostümlü bir prova gerçekleştirdi.
“Kifah” adlı oyunu yazan ve yöneten Hakan Güneri. Yönetmen yardımcısı ise Gülnur Çelik. Genç oyuncular ekibinin çalıştırıcısı İlker Düzen, efekt ve görsel düzenlemeler ise Ferit Hantal’a ait.
Oyun Ortadoğu’da uzun yıllardır sürüp duran Filistin sorununa değiniyor.
“Vaat edilmiş topraklar” inanışıyla İsrailler’in Filistin topraklarını işgali ile başlayan sorunlar, giderek kanlı çatışmalara dönüşür. “GELİN ÇOK GÜZEL AMA BAŞKASI İLE EVLİ” diyen Siyonistler “Gelin bizim olmalı” hırsıyla bir halkı yok etmeye girişiyorlar.
Oyunun dekoru bizi Filistin sokaklarına götürüyor. Bir duvar ve çeşitli unsurlar. Yerler toprakla bezeli. Direniş atmosferini bize sunan kamyon tekerleri ve variller.
Eşit şartlara sahip olmayan iki güç bu sokaklarda çatışıp duruyorlar.
Sahnenin ortasında kocaman bir sapan var. Bir yanda ellerinde otomatik silahlarla saldıran İsrailli askerler öte yanda taşla sapanla yurdunu geri almak isteyen Filistin halkı.
Oyunda ışık ve sis efektleriyle desteklenen gerçek bir çatışma atmosferi var.
İsrail askerlerinin yarattığı terör, Filistin halkını geriletemeyince bu kez halkın yaşadığı evleri yıkarak halkı teslim almaya çalışıyorlar. Oyunun finalinde İsraililerin yıkımına karşı “YENİDEN KURARIZ FİLİSTİNİ YIKSALAR KIRK KERE” nidalarıyla kurulan bir ev çıkıyor karşımıza.
Oyunun kostümleri de oldukça gerçekçi. Direnişçi gençlerin salaş halleri, doktor ve askerlerin kostüm ve aksesuar seçimleri ayrıntılı bir şekilde tasarlanmış.
Ya müziklere ne demeli? Daha oyun başlamadan insanın içine işliyor. Direniş sahnelerinde ki Derovolk-Hayalim ve Doktor Mahmut’un Filistinli gençleri ayağa kaldırdığı, mesajlar içeren bölümdeki müzik Zalzil Amna İsrail ise çok uyumlu ve etkileyici.
Gelelim oyunculuklara..
14 gencin yanyana büyük coşkuyla sergilediği bir oyun var sahnede.
Yönetmen Hakan Güneri oyunda Hamdi Mahmut El Samani isimli bir Filistinliyi canlandırıyor. El Samani, yaşama hakkını elinden alınıp, defalarca yaptıkları evleri yıkılan, zulme uğrayan tüm Filistinli halkını temsil ediyor adeta. Bu sahnelerde gözyaşlarınızı tutamayabilirsiniz.
Oyunun önde gelen iki doktor rolü var. Dr. Mahmut, ( Samet Gökgöz ) idealist Filistinli bir doktor. İnsanın içini acıtan ve İsrail zulmüne karşı, direnen bir aydın. Diğeri ise Dr. Moşe ( Oğulcan Sögüt) İsrailli zalim bir doktor. Her iki oyuncu da başarıyla sergiliyorlar rollerini.
Oyunda Yahudi devleti kurulmasında önemli rol alan Thedor Herz (Hasan Mert Yılmaz) de unutulmamış. Siyonist teşkilatının kuruluşunu ve devletin nereye ve nasıl kurulduğunu başarıyla anlatıyor bizlere…
Gelelim direnişçi gençlere. Oyunda ilk onları görüyoruz. Velid Reşat, (Emirhan Küçük ) abi, Hüda (Ahmet Takıl) kardeş rolünde eğlenceli iki karakter. Ayrıca bir direnişçi genç daha var. (Berke Enes).
Direnişçi gençlerin lideri Talal, (Sudenaz Öztekin). Hepsi de bütün yüreğiyle İsrail zulmüne direnen Filistin gençliğini ayrıntılarıyla işliyorlar.
Direnişçi Nidal rolündeki Furkan Ayhan Özdemir bir halkın mücadele şiirlerini büyük bir başarıyla yorumluyor. İsrailli askerleri canlandıran Ümmügül Çelik ve Alperen Kılıç da oldukça başarılı.
Bir de İsrailli Dr. Moşe’nin iki asistanı var biri haksızlık karsısında başkaldıran Avram ( Ayşe Miray Dallı) diğeri ise Dr. Moşe’ye yalakalık yaparak gözüne girmeye çalışan Tavi Aşer(Irmak Aydın) Dr. Mahmut un yanında çalışan hasta bakıcı ( Emre Korucu) sahne sempatileriyle oyuna başka bir tat katıyorlar.
Oyunda anlatıcı rolündeki ( Hazal Çelik) yorumuyla izleyicilerin duygularınıı doruk noktasına çıkartıyor.
“Kifah” genç amatör oyuncuların büyük bir başarısı. Perdeler açılınca bu oyunu mutlaka izleyin. Çayırova gençlerinin büyük başarısı eminim sizleri de çok etkileyecek.