SP İl Başkanı Ejderoğlu:
“Canımız yandı”
Saadet Partisi Kocaeli İl Teşkilatı Leyla Atakan Kültür Merkezinde aralık ayı divan toplantısını gerçekleştirdi. Yapılan toplantıya Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Sinan Ejderoğlu, İl yönetim kurulu üyeleri, İlçe Başkanları, ilçe teşkilatları, Kadın Kollarının yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Sinan Ejderoğlu, son zamanlarda yaşanan terör olaylarına tepki gösterdi. Ejderoğlu, ‘’Bu ay içinde İstanbul Beşiktaş’ta, Kayseri’de hain ve alçakça saldırıya maruz kaldık. Suriye’deki harekâtta şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Kocaeli’mizden Abdülsamet Özen ve Raşit Yücel Kayseri’de, Albay Bülent Albayrak Suriye’de şehit düşmüşlerdir. Yüreklerimiz Paramparça oldu. Canımız yandı. Son dönemlerde bu tür acıları çokça yaşar olduk. Terör örgütü ve arkasındakiler hain yüzlerini bir kez daha bu millete gösterdiler. Polislerimize ve askerlerimize yönelik olarak yapılan bu insanlık dışı saldıralar neticesinde birçok vatan evladı hayatını kaybetti, şehit oldu. Onlarca yaralımız var. Her şeyden önce kayıplarımızı, şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. Burası Türkiye ! Herkes bilmeli ki, bu millet huzurunu barışını, kardeşliğini tehdit eden girişimlere karşı tehdit eden girişimlere karşı daha çok kenetlenir, daha çok bilinçlenir ve tuzakları boşa çıkarır. Hiçbir terörist faaliyet bizi birbirimize düşman edemedi, edemez. Bu milletin ruh köküne aykırı hiçbir düşünce bu toplumda karşılık bulamaz.’’ İfadelerini kullandı.
OYUN BÜYÜK
Konuşmasına devam eden Ejderoğlu, Şüphesiz terör amaçlarla, çok çeşitli yapılanların taşeronluğu şeklinde tezahür eder, ettirilir. Ülkemiz 40 yılı aşan zamanda bugüne kökü dışarıda örgütlerin doğrudan hedefi haline gelmiştir. Amaç bu coğrafyada her açıdan, madden ve manen güçlü bir Türkiye olmasın diyedir. Mazlum coğrafyalara öncülük, önderlik yapacak Yeniden Büyük Türkiye olmasın diyedir. Adil temeller üzerine inşa edilmiş Yeni Bir Dünya kurulmasın diyedir. Irkçı Siyonizm’in Büyük İsrail hedefinin önünde bir engel kalmasın diyedir. Bugün ülke olarak da, İslam Ülkeleri olarak da yüzleşilen sorunlar, yaşanılan kafa karışıklarının sonucudur. Aslında hastalık da, hastalığı tedavi edecek ilaçlar da biliniyor. PKK’nın da, DAEŞ’in de, PYD’nin de, YPG’nin de varlık sebepleri biliniyor, arkalarında kimlerin olduğu da biliniyor. Bu kadar bilinen gerçeklere rağmen hala çözümü o yapılarla veya bu örgütlerin arkasındaki ülkelerle birlikte aramak nasıl bir mantıktır, izah etmekte zorlanıyor. Oyun büyük İslam ülkelerinin her biri tek tek yalnız bırakılıyor. Neredeyse bütün İslam ülkeleri terör, tedhiş, kargaşa ve iç savaşla boğuşuyor. Etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerinden fitne tohumları ekilmek isteniyor. Ekonomik olarak güçsüz ve ayakları üzerinde duramaz hale getirmeleri hedefleniyor. İslam ülkelerinin adları peş peşe sıralandığında akıllara terör örgütleri getiriliyorsa, bu yazılan senaryoların ne denli açık olduğunun göstergesi değil mi? Bütün bu olanlar ‘’Üst Akıl’’ diye ifade edilen, BOP’ un fikir babalarının ortaya koyduğu yol haritası değil mi?