Gazetemizin sıkı okurları, naçizane bu köşenin değerli müdavimleri mevzuyu bilirler.
Ve bu mevzuyu ilimizde –yanılmıyorsam- ikinci bir gazete veya “gazete”, gazeteci veya “gazeteci” konu etmediğinden sadece onlar, bilirler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü kuruluş yıldönümü etkinliklerinden biri…
Gebze’de belediyeden ve/veya belediyelerden destek alan ancak belediyelerden bağımsız oluşumlar;
Gebze Musiki Topluluğu Kültür ve Sanat Derneği - GEMUT ve Erbil Aydın Gönül Dostları’nın Cumhuriyet’in 100’ncü Yılı için KBB’ye ait Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’ndeki ortak konserini İsrail’in Filistin’e saldırısı gerekçesiyle iptal etti.
Önemli detay;
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bizzat kurumsal kimliğiyle her tür etkinliğini elbette iptal edebilirdi…
Ancak söz konusu konser bir sivil toplum icraatı idi.
O sivil toplumun, KBB’den lojistik bazı destekler alması da, KBB’ye o konseri iptal etme hakkı vermezdi.
Kaldı ki KBB desteğiyse söz konusu olan, şahsımın da üyesi ve denetim kurulu başkanı olduğu Gebze BİLKAR da görüyor o desteği.
Kaldı ki;
Gebze Belediyesi Kültür Müdürlüğü görevinde, geçiniz bizleri, muhafazakar veya AKP’ye yakın bilinen kültür sanat çevrelerinden zevatın bile tepkisini çeken…
AKP’li belediyelerde AKP tipi doğal kadrolaşmada “Nitelik” denilen kavramın tamamen gözardı edildiğinin göstergesi bir zevat varken..
Gerek yaklaşım ve tutumları ile KBB, gerekse Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi, Gebze’deki kültür sanat çevreleri için bulunmaz bir nimet.
Bunu düne kadar ne inkâr ettim, ne ederim.
Ancak mesleğim gazetecilik. Ayrıca, kendi çapında bir köşe yazarayım. Gördüğümü de pas geçemem.
29 Ekim öncesi gerek haber, gerek naçizane yorumlarım ile o yanlışın önüne geçebileceğimi öngördüm, olmadı.
Aynı konuya dair ikinci yorumumda, ifade biçimim biraz daha agresifti.
Ancak ve öncelikle;
29 Ekim konseri yanlış bir kararla önlenen topluluğun konserinin 21 Kasım’da gerçekleşeceğine dair bilgi sahibiyim. Artık, Öğretmenler Günü’ne atfederler veya etmezler mesele o değil.
İsrail’in Filistin işgali, “Günde dört saat süreli ateşkes” türü göz boyamayı göz ardı ettiğimizde, alabildiğine sert şekilde sürüyor.
İşte bu zeminde;
11 Kasım Cumartesi günü akşamı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimlikle bizzat kendisi…
KBB Konservatuvarı ses eğitmenlerinden Tuğçe Erenci’nin solist olarak sahne aldığı, “Atatürk’ün sevdiği şarkılar” konserini gerçekleştirdi.
Bu tutum beraberinde; konuya dair en basitinden ben gibi düşünmeyen, siyaseten de AKP’ye yakın ve hatta seçmen, üye konumundaki kişi ve kesimlerin, “İsrail, Filistin’e saldırırken konser mi olur” tepkisini getirmiştir veya getirebilir.
Belediyelerde başkanların ve meclis üyelerinin siyasetle belirlenmesinden sebep, “Siyasetin cilvesi” diye yorumlanmalı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “Aklın yolu bir” misali önemli ve kayda değer bir olgunluk göstermiş, bir yanlıştan dönmüştür kanaatindeyim.
Meseleye bakış açım budur.
Bu bir geri adım değildir. Kaldı ki tutumun teşhiri kuvvetle muhtemel sadece bu gazete, tek eleştiri de naçizane şahsımdan geldi. Ağır veya kuvvetli bir toplumsal baskı, görmediler. Geçiştirebilir, unutturabilirlerdi.
Yapmadılar.
Yanlıştan döndüler.
Olgunluk ve erdemlik gösterdiler.
Kutluyorum…