2020-2021 eğitim öğretim yılında okul öncesi öğrencileri ve birinci sınıf öğrencilerine yönelik haftada bir gün okula gelmeli yüzyüze eğitim dünden itibaren başladı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ülkemizin 81 ilindeki bütün çocuklara pişmaniye gönderdi. Ancak pişmaniyeler aynı il sınırlarındaki Gebze İlçesi’nde bazı okullarda, “malum süreç’ koşullarından ötürü ret edildi.
DAHA DERİN ÜZÜNTÜLERE
SEBEP OLABİLİRDİM
O okullardan birine ulaştık. 657 gereği açıklama yasaklı, ismi bizde saklı bir okul yöneticisi, “Bence bu pişmaniyeler daha steril ambalaj şekli ile, her bir pişmaniye lokumu naylon içinde getirilmeliydi. Gıda güvenliğinin uzmanı değilim ama riskli buldum. Çocuklarımı o riske atamazdım. Onlar daha çok küçük. Pişmaniye yiyemedim dile üzülenler olmuş olabilir ama daha derin üzüntülere sebep olabilirdim” dedi.
BİLGİSAYARI BİZDEN İSTİYORLAR. İÇİMİ YAKIYOR
Bir diğer okulun yöneticisi ise benzer gerekçelerini sıraladıktan sonra çocukların asıl ihtiyacına atıfta bulunup, “İsmi lazım değil, bir sendikanın üyesiyim. Üyesi olduğum sendikayla birlikte diğer iki sendikanın gerek genel başkanları gerekse şube başkanları tarafından açıklamalarda bulundu. Sadece benim okulumda, uzaktan erişimli eğitime ama bilgisayarı olmadığı, bilgisayara olsa dahi sağlıklı internet altyapısı olamadığından ötürü bilgiye erişemeyenler var. Bilgisayar almaya gücü olmayıp, idareden bilgisayar isteyenler var. İçimi yakıyor.
SAYIN BAŞKAN KUSURA BAKMASIN
Eğitimde fırsat eşitsizliği kendisini hiç bu kadar yakıcı ve gerçekçi şekilde açığa çıkarmamıştı. Tahir Başkan bizi anladı ama galiba yanlış anladı. Bilgisayar istedik, tablet istedik. Pişmaniye gönderdi. Üstelik bence, hiç de sağlıklı olmayan koşullarda. Sayın Başkan kusura bakmasın. İkramı çevirmiş olduk ama şartlar gereği. Çocuklarımın sağlığını riske edemezdim” diye konuştu.
FOTOLAR ADAPAZARI DAĞITIMINDAN
Öte yandan pişmaniyenin illere sevkinden sonra öğrencilere dağıtım şeklinin özellikle içinde bulunduğumuz koşullar düşünüldüğünde riskli olup olmadığını iki gıda mühendisine sorduk. KBB tarafından basına servis edilen, komşumuz Sakarya’nın merkez ilçesi Adapazarı’ndaki dağıtımdan kendi seçtiğimiz, haberimizde de kullandığımız dört fotoğrafı kendilerine gönderip yorumlamalarını istedik. 657’ye tabi olmamakla birlikte isimlerinin haberde geçmesini istemeyen gıda mühendisleri şunları kaydetti:
TEKLİ PAKETLERDE OLMALIYDI
SARIŞIN ÖĞRETMEN ELDİVENLİ
“Bana gönderdiğiniz fotoğraflara baktığımda aslında doğru olan, ‘tekli paketlerde’ dağıtım yapmak. Ya da ilk fotoğrafta, sarı saçlı öğretmenin yaptığı gibi, eldiven giyerek çocuğa kendisinin vermesi. Sanırım fotoğrafta gözüken, dağıtımı yapan kişi öğretmen. Öğretmenin hijyen konusundaki hassasiyeti nasılsa, öyle dağıtmış.
“CİDDİ BİR RİSK VAR” DİYEMEYİZ
Genel dikkat edilecek konuların tekrarı olur ancak söyleyeceklerimiz. Ortada bir sorun yok, ‘ciddi bir risk var’ diyemeyiz. Ürün ambalajlı olarak okullara ulaşmış. Büyükşehir açısından, kendi üzerine düşeni yapmış oluyor.
ÖYLE BİR YASAK YOK
BÖYLE BİR YASAK VAR
Bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın gıda üzerinden aldığı çok sayıda karar var. Ancak halk tarafından kulaktan kulağa yayıldıkça tabi ki yanlış tanımlanabiliyor. Yine bu süreçte okullarda ‘yiyecek yasak’ diye bir karar yok veya en azından ben duymadım. Ama böylesi bir yasaklama olasılığı da, bence yok. Yasaklama, düğün yemekleri için getirildi.”
NİÇİN “MALUM SÜREÇ” DİYE TANIMLADIK
Bu haberde konusunda çok uzman ve deneyimli üst düzey yönetici konumundaki bir öğretmenimizin sohbet esnasında, “Ben böyle yapıyorum” diye izah ettiği örtülü tavsiyesine uyarak..
“O yüzden bilgilendirmede kendim, sürecin anahtar kelimelerini kullanmamaya özen gösteriyorum. Pozitif sözcükler seçmek lazım.”
Sürecin özellikle küçük çocuklar üzerinde gözle görülür olumsuz etkilerinden sebep..
Süreci tanımlayan ifadelere yer verilmemiştir.
“Malum süreç” tanımlaması tercih edilmiştir. (Haber Merkezi)