Kırmızıçiçek sendikaların sınıfsal özlerine kavuşturulması gerektiğini söyledi. Kırmızıçiçek’in değerlendirmesi şu şekilde;
“Türk-İş yönetimi yine beklenileni yaptı. Açık bırakılan mikrofondan ‘Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle’ sözleri durumun malumu oldu. Dün Tüpraş sözleşmesinde, bugün kamu sözleşmelerinde olan, yarın MESS gurup sözleşmesi ve kıdem tazminatımızın gaspına yönelik girişimlerin karşısında işçi cephesinde mevcut bürokrat sendikacılarla bu işin nereye varacağını tahmin etmek zor değil. Dolayısıyla işçilerin mücadeleye dahil olacağı yeni bir süreç örülmeli, işçiyi kontrol altında tutan ve uyutan sendikacılar değil, mücadele deneyimleri ile işçiden yana tavır alan kişileri yönetimlere seçmeliyiz.
SINIFSAL TAVIRLA SEÇİLMELİ
İşçinin emeği ve alın terini gasp etmeye yeminli iktidar partisi üyelerini sendika yönetimlerine getirirsek olacaklara şaşırmamak lazım. İşçiler temsilcilerini, memleket, siyasal görüş, etnik ve dini referanslarına göre değil, sınıfsal duruşları ve emek mücadelesi içindeki pratik deneyimleri ve sınıfsal tavırlarına göre seçtikleri zaman bir çok şey değişecektir.
FAYDASI YOK
Sendikaları birilerinin babasının şirketi gibi değil, gerçek sahipleri ”işçiler” tarafından denetlenebilir ve hesap sorulabilir, demokratik mücadeleci emek örgütlerine ve sınıfsal özlerine kavuşturmalıyız . Aksi takdirde sızlanmanın kimseye bir yararı olmayacaktır.