Büro emekçileri dertli mi dertli !

 

Bu başlığı atarken, aslında ‘’yerden göğe kadar haklılar’’ ifadesini de alt başlık olarak kullanmak gerektiğini düşündüm. Çünkü, Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi Nüfus Müdürlüğü çalışanlarının iş yükü her geçen gün artıyor ve sorunu çözmek için adım atan da yok.

Sorunu, BES Şube Başkanı Gülizar Ateş kamuoyunun önüne taşıdı. Düzenlediği basın toplantısında, Valilik, Kaymakamlık, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü gibi birim personelinin çalışma koşullarının giderek kötüleştiğini öne sürüp, AKP iktidarının ‘Orta Vadeli Programı’ ve 2015 Bütçesi hazırlanırken emekçilerin taleplerinin göz önüne alınmadığını söyledi.

Haksız sayılmaz, çünkü, AKP’nin kamu çalışanlarına bakışı baştan beri sakat.

Gülizar Ateş, bu birimlerdeki kamu emekçilerinin ‘’angarya çalıştırılma’’ sistemi yüzünden sıkıntılı olduğunu dile getiriyor.

Doğrudur, çünkü, 2007 yılında uygulamaya koyulan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi yükün artmasının en önemli nedenlerinden biridir. Çünkü, bu düzenleme, alt yapı hazırlıkları yapılmadan muhtarlıklardan alınarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerine devredilmişti. Bu biçimde başlatılan süreç, ciddi zafiyetleri de ortaya çıkarttı. Bu yeni sistemin, nüfus çalışanlarını daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakabilir.

Yanı sıra, doğum, ölüm, evlenme, boşanma, kayıt düzeltme, nüfus ve aile cüzdanı gibi zaten yapmakta olduğu işlere eklenen bu yeni işler, nüfus emekçilerinin çalışma koşullarını ağırlaştırmıştır. Çoğu zaman gece gündüz çalışmak zorunda bırakılan nüfus emekçilerine harcadığı emeğin karşılığı olmayan az miktarlarda fazla çalışma ücreti ödenmektedir. Yani, bu yolla ‘angarya çalıştırma’ ve ‘esnek çalıştırma’ nüfus müdürlüklerinde yaygınlaştırılmaktadır.

Bu kadarı bile başlı başına önemli sorunlar dizisi olduğunu göstermektedir.

Hal böyleyken, bu birimlerde çalışan kamu emekçilerinin sorunlarını kim çözecek ?

Sorunu çözme konumunda olanlar, tüccar mantığıyla hareket eder, çalışanları performans ve esnek çalışma sistemi içerisinde birer köle gibi düşünürse, bu kaostan nasıl çıkılır ?

Elbette, çalışanların lehine bir çıkış, bu yöntemle mümkün değil. O yüzden, bu birimlerde çalışanların, üye oldukları sendikaların tercihlerine bakmaksızın topyekün hareket etmeleri kaçınılmaz hale gelmiştir.

Bir süre sonra, aynı birimlerde ve özellikle de Nüfus ve vatandaşlık İl Müdürlüğü bünyesindeki kamu çalışanları başka bir sorunla da yüzyüze kalacak.

Malum, nüfus cüzdanları önümüzdeki aylardan itibaren yenilenecek. Bu yenileme, nüfus emekçileri ve tüm yurttaşlar açısından önemli sorunları da beraberinde getirecek. Söz konusu yeni kimlik kartlarının maliyetinin 5 TL olduğunu herkes öğrendi. Ama, yurttaşlara 18 TL’den verilecek. Bu bile başlı başına bir sorun. Bu sorunun birinci derecede muhatabı olan kamu emekçileri, yurttaşlarla kaçınılmaz olarak karşı karşıya gelecektir.

Madalyonun bir de diğer yüzü var. O da, yeni kimlik kartlarının maliyeti çıkarıldığında geriye kalan 988 Milyon TL’nin yurttaşlardan ne için toplandığı ve nerelere harcanacağı bilinmiyor.

BES Şube Başkanı Gülizar Ateş, bu konuda, ‘’Hükümetin yurttaşlık hakkı olan kimlik kartlarından bile kar elde etme düşüncesi olsa olsa bir tüccar mantığıdır” diyor.

Haksız mı ?

Dedim ya, çok dertliler ve bu süreç onları gereğinden fazla yoruyor…