Geçmişte demokrasimizin kesintiye uğradığı dönemlerde bir vesayet aygıtı olarak kullanılan Türk medyasının daha demokratik, özgürlükçü ve çok sesli bir yapıya kavuşması yönünde önemli ilerlemeler kaydettik…
Türkiye olarak basın özgürlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz gibi, bu kavramın istismar edilmesine de, içeride ve dışarıda ülkemiz aleyhine kara propaganda için kullanılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz…
Recep Tayyip ERDOĞAN
Cumhurbaşkanı – AKP Genel Başkanı
**
Demokratik toplumlarda olmazsa olmaz hususlardan biri açıklık, şeffaflık, katılımcılık, fikir ve düşünceleri açıklama özgürlüğü…
Basının büyüdüğünü, kalitesini ve kadrosunu arttırarak güçlendiğini görmek, bizim için memnuniyet verici…
Seddar YAVUZ
Kocaeli Valisi
**
Türkiye’de 67 gazeteci, fikirleri ve yaptıkları haberler nedeniyle demir parmaklıklar arkasında. Birçok gazeteci ise haberleri nedeniyle dava ve soruşturmaların hedefi haline getirildi…
Halka düşen şey ise basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına sahip çıkmaktır…
Arzu ERKAN
Gazeteci
Emek Partisi İl Başkanı
**
Ülkenin daha da karanlık cenderelere girmesine sebebiyet veren gelişmeleri iktidardan dahi daha hararetli savunan ‘gazeteciler’ her köşe başını tutmuşken, “kral çıplak” diyenler, büyük bir tehdit altındadır. Bu noktada kaygılanmaktan fazlası gerekmektedir çünkü bilinmelidir ki basın üzerindeki baskılar, tutuklu gazeteciler sorunu yalnızca medyanın meselesi değildir.
Eğitim – İş Sendikası
Kocaeli 2 No’lu Şube
**
Öyle karşıdan göründüğü gibi değildir gazeteci olmak Emek ister, sabır ister, yürek ister.
Haberleri hayatlarının önüne koyan, haksızlıklara karşı gerçekleri yazan, sessiz çoğunluğun sesi olan, demokrasi aşığı olan cesur gazetecilerin günü kutlu olsun.
Sevgi TÖNGEL
Okul öncesi eğitim öğretmeni
**
Sansür ile ekranlarımız kararmasın...
Baskılarla ilanlarımız kesilmesin...
Kalemlerimiz kırılmasın...
Emeklerimiz ve özgürlüklerimiz çalınmasın.
İnatla, vicdanla ve onurla mesleğini yapan tüm gazetecilerin #10OcakÇalışanGazetecilerGünü her şeye rağmen kutlu olsun
Nilay Şişman MERTTÜRK
Kartepe Gazetesi
**
11 ocak bilmem ne günümüz kutlu olsun Aktan abi..
Dilek – İsmail Yıldır
Pusula Marmara
Dilovası
**
Dün şahsım adına hayli keyif aldığım bir günü..
Öncelikle şahsımda günümüzü kutlayan tüm bürokratlara, siyasetçilere, sendikacılara, sivil toplumculara ve halkımıza teşekkür ederim.
Vatşap’tan gelenlere Vatşap özürlü olduğum için pek yanıt veremedim. Bu arada yine o yoğunlukta dönüş yapamadığım olmuştur.
Tüm iyi niyet dileklerinden ötürü şahsım adına, bir kez daha teşekkür ederim.
Çok uzun zamandır kanallarda gözükmüyordum. Herhalde bir 10 yıl olmuştur. TV41’de meslek büyüklerimizden Sadun Çetin’in hazırlayıp sunduğu bir programda konuktum.
Yeni tür televizyon haberciliği örneklerinden İbrahim Çamkerten’in kurucusu olduğu Gebze TV’de, 10 Ocak akşamı konuktum.
Meslek ve cemiyetimize dair kimi düşüncelerimi dile getirme fırsatı buldum.
Gebze TV ekibine, İbrahim Çamkerten’e, tüm izleyenlere, soru yorum ve tebrikleriyle katılanlara da teşekkür ederim.
**
Düne dair gönderilen mesajların çok büyük kısmını şahsıma ait Facebook’ta da değerlendirdim. Girizgahta kendimce bir seçki ile değerlendirdim. Diğerlerini asla önemsemediğimden değil. Sadece özetlemeye gitsem dahi neredeyse gazete sayfasını sadece köşe yazısı ile kapatacak kadar görüş, düşünce, ifade var.
Atar gidersiz köşe yazısı olmuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Vali Yavuz’un 10 Ocak’a dair mesajlarından, açıklamalarından alıntıladığım bölümlere atfen şunu ifade etmek isterim.
Gebze TV’de katıldığım programda da tarafsız basın olmadığını, kaldı ki mahkemede hâkim maçta hakem olmamaktan sebep tarafsızlık gibi bir mecburiyetimiz olmadığını vurgulamaya çalıştım.
Daha da ötesinde, Cumhurbaşkanı ve/veya “Başkan” değil ülkeyi yönetenler de mahkemede hâkim olmadıklarını bilmeli.
“Geçmişte demokrasimizin kesintiye uğradığı dönemlerde bir vesayet aygıtı olarak kullanılan medya…” derken tespitte doğruluk payı vardır ama iktidara, erke gelince kişi pratiğine bakmalıdır.
Erki ele geçirince aynısını tekrarlayanın söz konusu cümleyi kurması hakkı olmadığı gibi en azından şahsım adına, komiktir..
Valimiz Seddar Yavuz; düşünce ve ifade özgürlüğüne atıfta bulunurken doğru bir noktaya temas çekmektedir ama gel gör ki 24 Kasım’dan sonra 8 Kasım Cuma günü akşamı düşünce ve ifade özgürlüğüne bu sefer pandemiye sığınarak engel olurken bir de Gebzeliler şahsında Kocaelililer’i gerdiği, “Ne oluyoruz” dedirttiği, vakadır.
**
Bir 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü daha geride bıraktık.
Dün aynı zamanda ziraatçilerin günü idi. Bizim günümüz daha baskın idi. Ben dahil biz de ihmal ettik.
Önümüz 16 Ocak.. Yerelimize has Basın Onur Günü de var, malum.
Gerek dünyamız, gerekse ülkemizde yılın hemen her haftası, her günü bir anlam içeriyor.
Dilovalı genç gazeteciler, Dilek – İsmail Yıldır çiftinin, “11 ocak bilmem ne günümüz kutlu olsun Aktan abi..” şeklinde girizgahın ardından finalde de tekrar verdiğim yaklaşımı bence önemli.
Dün özellikle iktidardan, erkten gelen açıklamalara, değerlendirmelere baktığımızda.. Ya onlar farklı bir ülkenin basınını tanımladı, ya da biz yaşadığımız ülkede onların anlattıkları “cennet”in farkında değiliz..
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü geride kaldı..
Bugün 11 Ocak ve yine gerçeklerimizle, yüzyüze ve bir aradayız.
Bugün 11 Ocak: Şimdi gerçekler…