2019 bütçesi 960 milyar olarak öngörülüp, gelirler 807 milyar, bütçe açığı da 93 milyar öngörüldüğü ve hükümetin emek, sermaye ekseninde tercihinin net olarak sermaye olduğunu bildiğimiz için 93 milyarlık bütçe açığının halka yansıtılacağını, bu yaşadığımız zamların ve pahalılığın olacağını belirtmiştik.
GERÇEK ENFLASYONUN DAHİ ALTINDA
İktidar kurumlara defalarca vergi affı getirerek sermayeden vergi almayıp, kendi sebep olduğu ekonomik krizin faturasını yüksek zamlarla halka ödetmeye çalışmaktadır. İktidar, biz emeklilere enflasyonu görmekten uzak olan TUİK rakamlarına dahi bürokratları değiştirerek müdahale edip, gerçek enflasyonun çok altında zam vererek her geçen gün satın alma gücünü düşürdüğü biz emeklileri yaptığı insafsız, yüksek zamlar ve pahalılık sayesinde yoksulluk sınırından sonra açlık sınırının da altına indirdi.
NE DEMİŞTİK
Bu gelişmeleri gören biz emekliler 01 Nisan 2018 tarihinde, ‘Emeklilere ve tüm halkımıza’ başlığıyla yaptığımız açıklamada şöyle seslenmiştik: ‘Mutfakta yangının olduğu, artık markete gidemez çarşıya çıkamaz olduğumuz bir dönemde gerçekte çok yüksek olmasına rağmen kimi bürokratların kovularak kağıt üzerinde düşürülen resmi enflasyon rakamlarının bile altında maaş zamlarıyla biz emeklilerin insanca yaşaması mümkün değil. Bilin ki açlığa mahkum etmeye çalıştığınız 13 milyon emekli olarak sefalete teslim olmayacağız.’
EKONOMİK TERÖRE DÖNÜŞTÜ
Anayasa’nın sosyal devlet ilkesine tamamen aykırı olan adeta ekonomik teröre dönüşen zamların ve pahalılığın sorumlusu olan 17 yıllık tek parti iktidarı yerel seçimler öncesi 83 milyonluk ve 780 bin kilometrekarelik devasa ülkede sadece 50 yerde açtığı tanzim satışlarla göz boyamakta, algı operasyonu yapmaktadır.”