İstanbul’da öğretmen İbrahim Oktugan'ın öğrencisi tarafından öldürülmesi Gebze’de eğitim emekçileri tarafından bir günlük iş bırakma ve kitlesel basın açıklamasıyla protesto edildi
Kent Meydanında gerçekleşen eylemde sendikalar adına açıklamayı yapan Eğitim Sen Gebze Şube Başkanı Doç. Dr. Savaş Karabulut özetle şunları ifade etti: ‘’Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir.
BU ÜLKEDE OKULDA ÖĞRETMEN ÖLDÜRÜLDÜ
Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.
Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. "Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür."
EĞİTİMSİZ BİR TOPLUM, KARANLIĞA MAHKUMDUR
Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.
“Biz eğitim emekçileri hedef haline getirilerek bir bir politik cinayetlere kurban edilirken, öğrencilerimiz Mesem gibi projelerle güvencesiz atölyelerde iş cinayetlerine kurban ediliyor. Bizler gibi öğrencilerimizin “çocuk işçilikle” öldürülmesine de bir an önce son verilmesini istiyoruz. Çocuklar sermayenin ucuz iş gücü değildir ve bizler de sermayenin ihtiyaçlarına ucuz iş gücü yaratacak eğitimciler değiliz”
CAN GÜVENLİĞİMİZİN OLMADIĞI BİR EĞİTİM SİSTEMİNİ KABUL ETMİYORUZ
Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!
Emekli olan bir eğitim emekçisini çalışmak zorunda bırakan ve bu ülkede eğitim emekçilerini insan onuruna yakışmayacak gelire muhtaç eden düzen yıkılmadıkça , öğretmenleri yaşayan ölüye dönüştüren neoliberal politikalar terk edilmedikçe, sınıfsız ve sömürüsüz bir düzende yaşamadıkça, sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmadıkça, eğitim ve bilim emekçileri ölmeye/ öldürülmeye devam edecek!’’