Bu talepler önemsenmeli

 

Çok fazla dikkate alınmadı yıllardır, üzerinde her daim değişiklik yapılan bir sistem üzerinden yürümeye çalıştık. Sonuçta da, ne olacağına karar vermekte zorlanan kuşaklar yetiştirdik.

İşte, böylesi bir kara düzene tepki gösteren eğitimciler (Eğitim Bir-Sen üyeleri hariç) bugün greve gidip taleplerini bir kez daha dile getirecek. Ama, Bakanlar Kurulu, bu eylemliliği gölgede bırakacak bir kararla, liselerde türban takılması yasağını ‘’kıyafet serbestliği’’kapsamında serbest bıraktı. Profesyonelce gündem değiştiren AKP hükümeti karşısında, eğitimcilerin grevi gereken etkiyi yaratmayabilir, bu risk vardır.

Eğitimcilerin can yakıcı sorunları, örgütlü oldukları sendikaların raporlarına da yansıdığı üzere ortaklaşıyor. Şöyle ki:

Eğitim alanındaki gericileştirme,

Eğitimin piyasalaştırılması,

TEOG karmaşası,

Zorunlu rotasyon ve sürgün,

Okul müdürü ve yardımcılarının özlük hakları,

Yönetici atamaları ve yandaş yöneticiler,

Ekonomik ve sosyal haklar,

Akademik personelin maaşları,

Üniversite idari personelinin ekonomik ve sosyal hakları,

Kredi-yurtlarda çalışanların ekonomik ve özlük hakları,

Kamu görevlileri lehine olan mahkeme kararlarını uygulama,

4-C’lilerin kadrosu ve taşeronlaşma…

Sorunları bu başlıklarda ortaklaştırabilen eğitimci sendikaları, ne yazık ki iş bırakma ya da bir günlük grev olarak tanımlanabilecek uyarı eyleminin biçimi konusunda bir türlü uzlaşma sağlayamadı.

Eylemlilikler, bu yüzden ayrı ayrı gerçekleştirilecek.

Bu eylemlilik için yaşanan ayrışmanın nedenleri ne olursa olsun, sonuçta yaratacağı etkiyi azaltıcı olduğu kesin. Yandaş diye nitelendiren Eğitim Bir-Sen üyesi eğitimciler dışındaki tüm eğitimciler ortak hareket edebilse, sorunlara dikkat çekmek, çözümü yolunda adım atılmasını hızlandırmak daha kolay olur diye düşünüyorum.

Bugün izleyip göreceğiz, eğitimcilerin eğitim-öğretim hayatındaki örgütlülüklerinin etkisini hissedeceğiz. Umarım, eğitimcilerin gelecekte yaşanacak sistem tıkanıklıkları konusundaki uyarıları dikkate alınır.

Aksi halde, sorun giderek büyüyecek, sistemdeki kargaşa giderilemeyecek ve eğitim-öğretimin temel ilkeleri tamamen değiştirilecek.

Bilimsel, akademik, demokratik, laik eğitim sisteminin yerine gerici ideolojinin hakimiyetinde ‘’araştırmayan, sorgulamayan, biat eden insanlar yaratmayı hedefleyen’’ bir eğitim kültürü, ülkeye dayatılmış olacak.

Eğitimcileri dinlemek ve taleplerini önemsemek gerekmez mi ?