Cumhuru seçmek için önemli bir dönemeçteyiz.
Seçimlere iki gün kaldı.
Yapılan her yorumu gelen her iletiyi dikkatle okuyorum.
Umutlanmak istiyorum.
İnsanlar tek yönlü bilgilendiriliyor.
Bugün yaşadıklarımızı 2010 yılında yapılan referanduma eşdeğer görüyorum.
O dönemde kendine aydın payesini layık görenler AKP’nin değirmenine su taşıdılar.
Bugün de benzeri durumla karşı karşıyayız.
Recep Tayyip Erdoğan her dönem kendine bir mağduriyet yaratıyor.
Sıradan seçmenin bu tür konulara inanmasını normal karşılarım.
Kendini siyasal konularda yeterli gören hatta belli bir bilinç düzeyinde olan insanların seçimleri boykot etmesi Tayyip Erdoğan’a oy vermekle eş değer olarak görüyorum.
Anlaşılan halk olarak biraz daha dayak yiyeceğiz.
Benim söyleyecek olduğum tek söz küskünlere ve boykotçulara yönelik olacaktır.
Ne olursa olsun gidin oyunuzu kullanın.
İleride yaşanacak olan tüm olumsuzlukların ortağı olmayın.
Bu talep tarihi bir çağrıdır.
Hiçbir şey bizim istediğimiz koşullarda yürümüyor.
Öyleyse yapılacak olan tek çıkış yolu hangi koşulda olursa olsun bize dayatılan bu aldatmacayı bozmaktır.
Rakamların işaret ettiği gerçek ortadadır.
Beş ay önce yerel seçimlerde oy kullananlar 10 Ağustos’ta sandığa gider ve aynı biçimde oy kullanırsa Erdoğan’ın alacağı oy yüzde 40’ta kalır.
Birinci turda seçilemez.
Bu gerçeği çok iyi bilen iktidar ve yandaş medya müthiş bir propaganda bombardımanı içerisinde oyun sahneliyor.
Gelin oylarınızı kullanın.
Bu oyunu hep birlikte bozalım.