Türkiye’de siyasi yaşam kutuplaşma hastalıkları üzerine kurulu olduğu ne yazık ki gün gibi ortada.
Hatta bunun sonucu olarak sosyal yaşamında aynı hastalıklarla boğuştuğu gerçeğini görmezden gelemeyiz.
En basit sosyal medya üzerinden atılan bir tweet ülkenin gündemine oturmayı başarıyor.
Hatta ülke gündemini belirlediği zamanlarda oluyor.
Bunun çok sayıda örneğini sıralamak mümkün.
15 Temmuz’un getirdiği kaotik kin ve nefret ortamında iktidara yakın yandaş basın bildiğiniz gibi sürekli bir cadı avında!
Her yerden tüten yada tüttüğü iddia edilen dumanın üstüne gidilerek paralelci aranıyor.
Kesinlikle bulunuyor...
Bundan da taviz verilmiyor.
Çünkü emir büyük yerden geliyor.
Tüm bu yaşananlar ülke insanın ne denli tahamülsüz bir ülkeye hızla dönüştüğünü dosta düşmana tekrar kanıtladı.
Tweetler bu muhbirlik ve cadı kazanı furyasının merkezi olduğu apaçık ortada.
Kimler geldi kimler geçti, geçecek o çarktan.
Hiç ilgisi olmayan insanlar cemaat suçlamasıyla karşı karşıya.
Örnek mi, istediğiniz kadar...!
Mesela Kocaeli Üniversitesi’nden uzaklaştırılan akademisyenlerin suçları neydi?
“Barış bildirisine”imza atmak.
Bu isimleri kamuoyu çok yakından tanıyor.
Bildirinin içeriğini beğenmeye bilirsiniz, o insanları farklı biçimlerde suçlayanlar oldu o da tamam.
Peki FETÖ kazanı içine atmak ne kadar inandırıcı ne kadar mantıklı.
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu Dilovası raporunu biliyoruz.
Raporu kamuoyuna açıklamasının ardından iktidar partisinin Büyükşehir Başkanı başta olmak üzere çok sayıda AKP’li siyasetçi Onur Hocaya yapmadıkları hakaret söylemedikleri söz kalmamıştı.
Bir de karşı taraftan bir örnek vermekte yarar var.
İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Güray Oruç görevden alındı.
Daha sonra cemaatle hiç bir bağlantısı bulunmadığı öğrenilince görevine iade edildi.
Peki aynı uygulama cemaatçi olmadığı bilinen Prof. Dr. Onur Hoca ve diğer solcu öğretim üyeleri için gerçekleşir mi?
Yoksa bu sürek avı devam mı edecek?
Neler olduğunu birileri çıkıp anlatmalı.
Daha dün yandaş gazeteci Mahmut Övür ikisi eski olmak üzere 4 CHP’li milletvekili hakkında yazmış olduğu cemaat yazısı CHP’ye yönelik yeni bir operasyonun habercisi gibi görünüyor.
MHP’den ihraç edilen genel başkan adayı Meral Akşener yeni bir dönemin başlangıcı gibi duruyor.
Artık bu ülkede hiç bir gelişme tesadüf değil.
Yeni dönem yeni üst aklın ipuçlarını vermeye başladı.
Bakalım bundan sonra neler olacak...
Hep birlikte bekleyip göreceğiz.