Android'li telefon sahipleri cihazlarının kişiselleştirme potansiyeliyle övünse de, iPhone'daki bu 8 işleve hala sahip değiller!
Android ve iOS ilk yıllarında birbirlerinden oldukça farklı işlevler sunsalar da, zamanla aradaki farklar çoğunlukla ortadan kalktı. İki platformun da güçlü ve zayıf olduğu alanlar hala var, ancak her şeye rağmen aralarında seçim yapmak zor.
Bu yazımızda Android'de olmayan Apple iPhone işlevlerini gözden geçireceğiz. Android'de bu özellikleri bir üçüncü parti uygulama veya custom ROM ile etkinleştirmeniz mümkün olabilir, ancak elde edeceğiniz deneyim, çoğu zaman yeteri kadar akıcı ve sorunsuz olmayacaktır.
1. Yukarı Kaydırma
İlk iPhone'dan bu yana kullanabildiğiniz bu kısayol, durum çubuğuna dokunarak web sayfalarının en üstüne kaydırmanızı sağlıyor. Çoğu web sayfasında hareketli bir "yukarı kaydır" düğmesi gördüğümüz doğru. Benzer şekilde Facebook ve Twitter'da da Akış veya Giriş düğmelerine basarak yukarı kaydırabiliyoruz. Yine de iPhone'da işlevin hep aynı yerde durması, onu daha tutarlı ve özel kılıyor.
2. Sallayarak Geri Alma
Bu işlev de iOS 3'ten beri kullanımda. iPod'daki "sallayarak karıştırma" işlevine benzeyen bu hareket, yazı yazarken veya başka şeyler yaparken son eyleminizi geri almaya veya yinelemeye yarıyor. İşlevden hoşlanmayanlar, onu Ayarlar > Erişim kolaylığı altından kapatabiliyorlar.
3. Daha İyi VoIP ve Mobil Çağrı Yönetimi
iOS 10'dan bu yana iPhone'da VoIP çağrılarını normal çağrılar gibi yönetebiliyorsunuz ve VoIP görüşmenize kesintisiz olarak devam edebiliyorsunuz. Android'de ise VoIP görüşmesi yaparken normal bir çağrı gelmesi, cevap verene veya kesene dek VoIP görüşmenizin duraklatılmasına neden oluyor.
iPhone'daki çağrı listesi tüm çağrıları birleşik biçimde listeliyor. Android 8.0'da VoIP uygulamalarını birinci sınıfa yükselten bir API var ancak tüm Android'lerin bu sürüme ulaşması muhtemelen çok uzun zaman alacak.
4. 3D Touch
3D Touch, ekrana her zamankinden biraz daha güçlü bastırarak bazı kısayollara ve ön izlemelere ulaşmanızı sağlıyor. iPhone SE dışında bugün satılan tüm iPhone'larda bulunan bu özellik sayesinde çok sayıda işleve çabucak ulaşabiliyorsunuz.
5. Diğer Cihazlardan Çağrı ve Mesaj Alma
Mac, iPad veya Apple Watch'unuz varsa, iPhone'unuza gelen çağrılar ve SMS'lere bu cihazların herhangi birinden ulaşabiliyorsunuz. Çağrılar için aynı Wi-Fi ağında olmanız gerekiyor.
Örneğin bilgisayarınızın başında kulaklıkla çalışırken gelen çağrıyı telefonunuza dokunmadan cevaplayabilmek, gerçekten çok pratik.
6. Ses Kontrolü ve Ses Limiti
Ses limiti, iPhone'un kulaklıkara vereceği maksimum ses seviyesini kısıtlamanıza izin veriyor. Bu sayede kulağınızı yanlışlıkla çok yüksek sese maruz bırakmanın önüne geçiyorsunuz. Ses kontrolü ise müziklerin seslerini aynı seviyeye getirmeye çalışıyor. Böylece müzik dinlerken müziği sıkça açıp kısmanıza gerek kalmıyor.
7. Merkezi Medya Yürütme Denetimleri
iPhone'daki Kontrol Merkezi, medya yürütme işlevlerine tek bir konumdan ulaşmanızı sağlıyor. Android'de bu tür merkezi bir müzik kontrolü yok; her uygulama kendi yürüt/duraklat/geri/ileri düğmelerini sunuyor.
"Bunun ne farkı var?" diye soruyor olabilirsiniz. Ancak şöyle düşünün: Spotify'da bir şey dinlerken onu kapattığınızda uyarı kayboluyor. Devam etmek için uygulamayı tekrar açıp, müziği devam ettirmeniz gerekiyor.
8. Daha Anlaşılır Pil Kullanım Verileri
Android'de pilinizi neyin tükettiğini söylemek bazen zor olabiliyor. Örneğin Google Play Hizmetleri bolca pil tüketebiliyor ancak aslında bu hizmetin altında konum dahil birçok işlev var. Sonuç olarak kaynakları tam olarak neyin tükettiğini bazen anlayamıyorsunuz.
iOS'ta ise hangi uygulamanın ne kadar veri tükettiği oldukça açık. Pil tasarrufu yapmak isteyenler bu sayede pil suçlularını hızla bulup gerekli işlemi yapabiliyorlar.
Kaynak Hürriyet